Sitemizi Facebook'ta Beğenmek İster misiniz?
internet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
internet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Nisan 2011 Cumartesi

İnternet kullanımında 12'inci, Facebook'ta 2.'yiz


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Türkiye'nin internet kullanımında dünya sıralamasında 12'inci sırada yer aldığını aktardı. Sosyal paylaşım sitesi olan Facebook'ta ise dünyada ikinci sıra yer aldığını söyledi. Dünyada ise 6 milyar sabit ve mobil (cep telefonu) abonesi olduğunu açıkladı.Dr. Tayfun Acarer, bilişim sektörünün hızla büyüdüğünü ve sürekli istihdam sağlayan sektör olduğunu aktararak, global krizde bile dünya ve Türkiye'de büyüyebilen ve Türkiye'deki büyüme hızının üstünde büyüyen sektör olduğunu belirtti. 'Bilişim sektörü olmasaydı, kötü olsaydı ne olurdu?' sorusunu değerlendirmek gerektiğini belirten Acarer, "O zaman bankacılık sektörü ne olurdu. Borsa nasıl çalışırdı. Savunma sanayi ne olurdu. Bütün bunları düşünmeliyiz." dedi.
Tayfun Acarer, bilişim denildiğinde iki etkenden bahsedilmesi gerektiğini aktararak, şöyle devam etti: "Bunlardan birisi iletişim, diğeri IP. Genelde biz ikisine de bilişim sektörü diyoruz. Uluslararası platformdaki söylemi ise 'bilgi teknolojileri ve iletişim'dir. Bu anlamda yapılan analizlerde dünya nüfusunun yüzde 80'den fazlası sabit ve mobil ya da ikisine bir abonedir. Dünyada 6 milyardan fazla sabit ve mobil abone var. Hızla gelişen sektör."
Tayfun Acarer, sektörün sağladığı imkanlar dahilinde dünyada günlük mail sayısı 2000 yılında 12 milyar iken, 2010 yılında bu rakam 242 milyara ulaştığını söyledi. 2000 yılında insanların haftalık interneti kullanma ve internette kalma süresi 2.5 saat iken, bu 2010'da 19 saate çıktı. Haftalık çalışma saatinin 40 olduğuna işaret eden Acarer, bu dikkate alınırsa 19 saatin gerçekten önemli bir süre olduğunu anlattı.
Acarer, Türkiye'de bilişim sektöründe hızlı gelişme yaşandığını ifade ederek, "Gerek sabit gerek mobil alt yapısıyla dünya ülkelerinden değil Avrupa ülkelerinden bile çok iyi durumda. Yurt dışına gittiğinizde sabit hatları interneti ve mobil hattı kullandığınızda bu konuda haklı olduğumuzu görürsünüz. Türkiye internet kullanımında dünyada 12'inci sırada. Yetersiz gibi ama nüfusu itibarıyla Çin'i geçemeyiz. Çin birinci sırada. Amerika ikinci sırada. Facebook kullanma konusunda Türkiye dünyada ikinci sırada." dedi.
Kurum olarak bilgi teknolojileri ve bilişim kurumunun bir düzenleyici özelliği olduğunu anlatan Tayfun Acarer, "Son bir iki yıldır bizim 'Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindeki illerin istihdamına katkı olsun' diye çalışmalarımız var. Çağrı merkezleri emek yoğun merkezleri olduğu için bu tür yerlerin doğu ve güneydoğu bölgesinde açılmasına çalışıyoruz. Erzurum, Diyarbakır, Erzincan, Gümüşhane, Malatya son iki ay içerisinde açılan Elazığ, Bingöl, Bitlis'te çağrı merkezleri açıldı. İstihdamı çok fazla. Diyarbakır'ın, Erzurum, Erzincan'ın en çok işçi çalıştıran kuruluşları bu sektörlerdir. Erzincan'ın en büyük işvereni Türk Telekom. Diyarbakır ve Erzurum'da ise Turkcell. Binlerce Türk Telekom elemanı, Asist firmasının elemanı bu illerde çalışıyor. Bu illere doğrudan para akıyor. O nedenle illerdeki ekonomi, sosyal yaşam gelişmeye başladı." diye konuştu.
"Türkiye için büyük fırsatlar var. Ar-Ge hizmet destek merkezleri, bakım merkezleri var." diyen Acarer, "Biz üçüncü nesil sistemlerin ihalesinde 2 önemli hususun altını çizdik ve taviz vermeyeceğimizi söyledik. Üçüncü nesil sistemlerdeki yazılım ve donanımın en az yüzde 50'sinin Türk firmalarından alınmasıdır. Birinci yıl 200, ikinci yıl 350 üçüncü yılda 500 tane Ar-Ge mühendisi çalıştırma zorunluluğu getirdik. Bunlar ülkemize katkı sağlayacak." şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı

11 Nisan 2011 Pazartesi

Internetin Hayatımıza Girmesi ve Tarihçesi


internerin doğuşu ve tarihçesi, internetin tarihi, internet nedir?, Türkiye'de internetin Gelişimi, Internetin Hayatımıza Girişi, internetin Türkiye'ye girişi,Türkiye'de internet, internetin gelişimi
İlk geniş alan ağı olan ARPANET 1960'lı yılların ortasında askeri amaçlarla ortaya çıktı. Nükleer bir savaş esnasında telefon hatlarının çoğunun tahrip olması durumunda bilgisayar iletişiminin sürdürülmesi amaçlanıyordu. Paul Baran, Rand Corp. adına paket-anahtarlamalı ağ fikrini gelişdi. Paket anahtarlamalı ağlarda, her mesaj küçük parçalara bölünür ve bu parçaların varış noktasına başarı ile ulaşıp orijinal mesajın oluşturulması sağlanır.
1969 yılında DARPA (Defense Advanced Projects Agency) Amerika'da örnek bir paket anahtarlamalı ağ oluşturulması için bir proje başlattı. Bu ağın adı ARPANET' dir. ARPANET, veri haberleşmesindeki tekniklerin öğrenilmesi amacı ile oluşturulmuştur. 1972, ağların ağı ortaya çıkmaya başladı. 40 bilgisayardan oluşan bir ARPANET gösterisi yapıldı. 1975 yılında başarılı bir biçimde ARPANET işlevsel bir ağ konumunu aldı, birçok organizasyon bu ağa katıldı.
1983 yılında, Internetworking Working Group (INWG) TCP/IP'ye temel halini verdi. TCP/IP protokolleri de askeri standart olarak (MIL STD) uyarlanmıştır. Aynı yıllarda Internet terimi yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. TCP/IP protokolünün Unix işletim sistemine eklenmesinin ardından, 1984 yılında DNS (Domain Name System) tanıtılmıştır. DNS' in tamamlanması 4 sene sürmüştür. 1985 yılında, NSFNET süper bilgisayarlar arası TCP/IP tabanlı ağın oluşturulup çalıştırılması için kuruldu.
Eski ARPANET, MILNET ve daha küçük ARPANET (DDN: Defense Data Network) olmak üzere ikiye ayrılmıştır. 1990 yılında ARPANET varlığını yitirmiştir.
Internet orjinal ARPANET' den doğmuş, bağlantılı ağların dünya çapında bir kolleksiyonudur. Bu ağlar değişik fiziksel ağlardan tek bir mantıksal ağa bağlantı için Internet protokolu (IP) kullanırlar.
Internet'i başlangıçta yoğun olarak akademik dünya kullanmakla beraber, son yıllarda Internet bilgi çağı toplumlarının her kesimi için vazgeçilmez bir araç olmuştur.
Internet‘e çeşitli şekillerde, başlangıcından 1994 yılı sonuna kadar 110 ülke, 10,000 bilgisayar ağı, 3,000,000 dan fazla bilgisayar ve 25 milyonu aşkın kullanıcı bağlanmıştır. Bu sayı, Web Sayfası kavramının kullanıma girdiği 1995 yılı içinde büyük bir patlama göstermiş ve 60 milyon’a ulaşmıştır.

Internet Nedir ?

Internet, teknik olarak, birçok bilgisayarın ve bilgisayar sistemlerinin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. Bu iletişim ağında bilgisayarlar birbirlerine fiziksel olarak (kablolar, uydu bağlantıları, telsiz bağlantı vb)bağlıdır ve geliştirilen bazı özel protokollerle (TCP/IP) birbirine bağlı bilgisayarlar arasında bilgi paylaşımına dayalı birçok işler yapılabilir (dosya alma/ gönderme, sohbet vb gibi)
Bilgisayarların bilgiyi saklama (harddisk, fiberoptik vb gibi), bilgiyi çok hızlı işleme (veri tabanı programları, bazı analiz programları vb) özellikleriyle bilgisayar ağlarının herhangi iki bilgisayar arasında veri iletişimini olanaklı kılma özellikleri birleştiğinde ortaya muzzam bir bilgi paylaşım ortamı çıkar.İşte internetin felsefesini oluşturan temel altyapı ana hatlarıyla böyledir.

Internet bir bilgi teknolojisi sistemidir.İnternet insanların her geçen gün gittikçe artan "üretilen bilgiyi saklama/ paylaşma ve ona kolayca ulaşma" istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir teknolojidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir.

Interneti bu haliyle bir bilgi denizine, yada büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz.

Kısaca "ağların ağı" olarak da ifade edilen internet dünya çapında milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlayan bir sistem olarak tanımlanabilir. 1996 yılı tahminlerine göre dünyada 100'den fazla ülkede yaklaşık 45 milyon internet kullanıcısı bulunmaktadır.

Bütün bilgi ve servisler interneti oluşturan çeşitli ağlara dağıtılmıştır. Geçerli bir internet adresi ve fiziksel bağlantısı olan herkes bu bilgilere erişebilir.

Sonuç olarak, Internet, önümüzdeki yıllarda üretilecek bilgilerin dolaşım sistemidir. Ticari boyutunun da ortaya çıkmasıyla yaşamla daha çok iç içe geçmeye başlamıştır. Internet farklı bir ortam, farklı bir uzay. Kendi, yazılı olmayan, kuralları olan; kendi toplumu olan bambaşka bir uzay. Klasik yaşama biçimlerini, değer yargılarını değiştiren; hayatımıza yeni kavramlar, yeni uğraşlar getiren bir sistem.

Türkiye'de İnternet'in Gelişimi

Türkiye Internet'e Nisan 1993'ten beri bağlıdır. İlk bağlantı ODTÜ'den gerçekleştirilmiştir. 64kbit/san hızında olan bu hat, çok uzun bir süre, tüm ülkenin tek çıkışı olmuş ve ilgili arkadaşlar büyük bir özveriyle Internet'i tüm Türkiye'de (öncelikle akademik ortamlarda) yaygınlaştırmaya çalışmışlardır. Ege Üniversitesi'nden olan bağlantı ise, 1994 başlarında, 64kbit/san. hızı ile gerçekleştirilmiştir. Ardından sırayla, Bilkent Üniv(1995Ekim), Boğaziçi Üniv(1995 Kasım) ve İTÜ(1996 Şubat) bağlantıları gerçekleşmiştir. 1996 yılı Ağustos ayında da Turnet çalışmaya başlamıştır. 1997 yılına gelindiğinde, akademik kuruluşların internet bağlantısını sağlayan ULAKNET çalışmaya başlamış ve üniversiteler nispeten hızlı bir omurga yapısıyla birbirlerine bağlanmış ve internet kullanır hale gelmişlerdir. 1999 yılı içerisinde, ticari ağ altyapısında büyük değişiklikler olmuş ve TURNET'in yerini TTNet adında yeni bir oluşum almıştır. 2000'lerin başında; ticari kullanıcılar TTNet omurgası üzerinden; akademik kuruluşlar ve ilgili birimler de Ulaknet omurgası üzerinden internet erişimine sahiptir. Ayrıca bu iki omurga arasında yüksek hızlı bağlantı mevcuttur.

Şu anda Türkiye'nin Internet çıkışını sağlayan merkezler dört grupta toplanabilir:
  • Üniversiteler ve akademik kuruluşların internet bağlantı çıkışları;
  • Genellikle ticari kurulusların ve Internet Servis Sağlayıcılarının (İSS) yararlandığı TTNET çıkışları
  • Diğer bazı özel şirketlerin ve servis sağlayıcıların, TTNET ile yaptıkları İnternet Erişim Noktasi (İEN) anlaşması sonrasında kullandıkları firma bazlı doğrudan yurtdışı internet çıkışları.
  • Bunların dışında kalan diğer bağlantılar ise;
Akademik Kuruluşlar (Üniversiteler) :

   Akademik kuruluşların internet bağlantıları, büyük ölçüde kendi olanakları ile olmaktadır. BITNET'li günlerde (1986-1992) ortaya çıkan TUVAKA (Türkiye Üniversiteler ve Akademik Kuruluşlar Ağı), özellikle 1993'ten sonra ihtiyaca cevap verememeye başlamıştır. Bu amaçla, TUVAKA-TRNET ve nihayet ULAKBIM (Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi, 1995) oluşumu ile TR'deki akademik ağ omurgası yapılmış ve yüksek hızlı internet çıkışları oluşturulmuştur. Ulakbim bünyesindeki Ulaknet ana omurgası, İstanbul, Ankara ve İzmir arasında yüksek hızlı bir üçgen bağlantı (her biri 34 MBit/San ATM omurga ile sağlanmaktadır (Nisan 2000). Yurtdışı internet çıkışları ise, Ankara'dan 2 tane 4 MBit/san (Digex) ve 1 tane 2 MBit/san (UUNet) ile sağlanmaktadır. Ayrıca, Ulaknet ile ticari ağ (TTNet) arasında 34 MBit/san (Ankara), TURNET'e de 2 MBit/san (İzmir) hızlarında bağlantılar vardır. Ulaknet aşağıdaki kurumlara servis vermektedir :
1) Üniversiteler (Tüm devlet ve Vakıf üniversiteleri ve Enstitüler),
2) Araştırma Geliştirme amaçlı kuruluşlar,
3) Kamu Kuruluşları,
4) Askeri Okullar ve Polis Okulları,
   Türkiye'deki tüm üniversiteler ve araştırma/eğitim kurumları, bu 3 ana bağlantı noktasından kendilerine yakın olana değişen hızlarda (genellikle Frame Relay bağlantı ile) bağlanmaktadır (64kbit/san ila 2Mbit/san arası). UlakNET, bünyesindeki Ağ İşletim Merkezi ile çıkan sorunların tesbiti ve giderilmesi, yeni servislerin hizmete sunulması, ağ planlaması gibi işler de yapmaktadır.

   Ulaknet bağlantıları dışında, bazı üniversitelerin kendilerinin doğrudan yurtdışı
internet bağlantıları da mevcuttur. İTÜ, Boğaziçi Üniv., Koç Üniv., Bilkent Üniv. bu üniversitelere örnek olarak verilebilir. Bu kurumlar, ulaknet omurgasını yurtiçi bağlantılar için kullanmakta yurtdışı bağlantılar için ise kendi bağlantılarını kullanmaktadırlar.


    9 Nisan 2011 Cumartesi

    Türkiye interneti 18 yaşında



    Türkiye interneti, 12 nisan Salı günü 18. doğum gününü kutlayacak

    İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Akgül'ün verdiği bilgiye göre, Türkiye, bilişim sivil toplum kuruluşları öncülüğünde 11-24 Nisan tarihleri arasında İnternet Haftası'nı kutlayacak.

    Üniversiteler, okullar, bilişim firmaları, sivil toplum kuruluşları, ticaret ve sanayi odaları desteği ile Türkiye'nin her köşesinde İnternet Haftası etkinlikleri yapılacak.

    18 yaş doğum günü pastası ise Ankara dışında, Samsun, Diyarbakır, Manisa ve İstanbul'un ardından Tunceli Üniversitesi'nde kesilecek.

    İnternet Haftası toplumda internet kültürünü yaymak, internet bilincini yaratmak, interneti tanıtmak, büyütmek, yeni projeler başlatmak, sorunları ve çözüm yollarını tartışmak, interneti Türkiye gündemine yerleştirmeyi amaçlıyor.

    Hafta boyunca, bilgi toplumu, e-dönüşüm, e-türkiye ve e-devlet kavramlarının geniş kitlelerle tanıştırılması ve ''İnternet ve Bilişim Fırtınası'' yaratılmak isteniyor.


    Veliler İçin


    Çocuk yetiştirirken velilerimizin dikkat etmesi gereken noktaların belirtildiği bu konumuzda, ilgili bir velinin ihtiyaç duyabileceği tüm bilgilerin sunulmasına gayret edilmiştir. İhtiyaç duyduğunuz bilginin ait olduğu konu başlığına tıklayarak, daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.

    Eğitim Öğretim Süreçlerine Velilerin Katılımının Artırılması (2010-2011 Yaz dönemi seminer çalışmaları konusu)

    Veli, Öğrenci ve Okul

    1. Sınıf Velilerine Öneriler - Öğretmenden Mektup
    1. Sınıfa Başlayacak Öğrencilerin Velilerine Okul Hazırlığı İle İlgili Tavsiyeler
    Okul başarısında Ailenin Rolü
    Verimli Ders Çalışmanın Püf Noktaları
    Öğrenci - Veli - Okul Sözleşmesi
    Öğrencinin Hak ve Sorumlukları
    Velinin Hak ve Sorumlulukları
    Okulun Hak ve Sorumlulukları 

    Aile/Veliler İçin İnternet Kullanım Kılavuzu


    Ben, Ailem ve İnternet

    Hayatın sanal gerçeği: İnternet

    Çocuğunuzun Bilgisayarı Oturma Odasında Olsun

    Sosyal Ağlar ve Ortamlar

    İnternette Oyunlar ve Riskleri

    Yaş Gruplarına Göre internet Kullanımı

    Güvenli İnternet Günü

    Çocuklarımızın internette güvenliği için kısa bir animasyon

    internet ve Çocuk İstismarı

    Çocukların Güvenli İnternet Kullanımı ile ilgili Ebeveynlere öneriler.

    Çocuklar İçin İnternet Güvenliği

     

     

     

     


    Hayatın sanal gerçeği: İnternet


    Tüm İnternet Evleri Derneği (TİEV) Genel Başkanı Yusuf Andiç, internetin kullanıcı açısından ''tek başına ve savunmasız bir mecra olduğunu'', interneti bilinçsiz ve gerekli ekipmanlar olmadan kullananların çeşitli olumsuzluklar yaşayabileceğini söyledi. Andiç,  AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün ''Güvenli İnternet Günü'' olduğunu ifade ederek, bu yılki ana temanın ''Hayatın Sanal Gerçeği: İnternet'', sloganının ise ''Sanal Oyna Gerçek Yaşa'' olduğunu bildirdi.
    'Güvenli İnternet Günü'nde toplumu internet kullanırken farkında olmadığı güvenlik açıkları konusunda bilinçlendirmek, internetin doğru ve bireye zarar vermeyecek şekilde kullanılması yönünde farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor'' diyen Andiç, ''İnternetin yararları var ancak internet doğru ve bilinçli kullanılmadığı zaman tehlikeli olabiliyor. Kişisel bilgilerin gizliliğinden tutun da özel hayatın mahremiyetine kadar birçok içerik haberimiz olmadan çalınabilir ve kötü amaçlı kullanılabilir. Güvenli İnternet Günü bu konuların tartışılması ve gündeme getirilmesi açısından önemli'' dedi.
    Yusuf Andiç, interneti kullanırken çeşitli sorunlarla karşılaşılmaması için önlemler almak gerektiğini, önlem alınmadığı ve bilinçsiz davranıldığı takdirde olumsuzluklarla karşılaşılabileceğini vurguladı.
    Bilgisayarın güvenliğinin kontrol edilmesi ve çeşitli programlarla denetlenmesinin önemine işaret eden Andiç, ''İnternet tek başına olduğumuz savunmasız bir mecra. Burada hangi yaşta olursanız olun, bilinçsizseniz ve gerekli ekipmanlara sahip değilseniz başınıza olmadık şeyler gelebilir. Basit teknikler ve yazılımlarla kendinizi sanal hayatta anonim yapabilirsiniz. Güvenmediğiniz kişilerle görüşmez, doğruluğundan emin olmadığınız sitelere gerçek bilgilerinizi girmezseniz basit ama çok önemli bir tedbir almış olursunuz. Bilgisayarınızı virüs ve trojan benzeri programlardan sürekli temizlemeniz, bilgilerinizin istemediğiniz kişilerce ele geçirilmesini önleyebilir'' diye konuştu.
    -''ÇOCUKLAR KORUNMALI''
    Andiç, Güvenli İnternet Günü'nün öncelikle gençleri ve çocukları bilinçlendirmeyi hedeflediğini, bu yılki temanın da ''internet kullanımının önemli bir kitlesini oluşturan gençleri hedef aldığını'' vurgulayarak, şunları kaydetti:
    ''Gençler özellikle on-line oyunlar eliyle zamanlarının önemli bir kısmını internete bağlı geçiriyor. Saatlerce bilgisayar başında sanal karakterlerini yöneten bu gençlerin farkında olmadıkları ciddi riskler var. Bunlar, sanalda kurulan ilişkilerin gerçeğe taşınması olarak örneklendirilebilir. Oyun oynarken firmalar gelir elde etmek için size bazı ürünler satmaya çalışabilir. Bilinçsiz kullanıcı burada da risk altına alınıyor. Bu ve buna benzer birçok güvenlik riski nedeniyle seçilen tema internetin eğlence kısmını yani en çok kullanıldığı yönünü ele alıyor.
    Oyun sektörü her yönüyle ele alınması gereken ve ülkemizde halen ekonomik boyutunun çok altında akademik ve hukuksal açıdan düzenlenebilen bir sektör. Kendi başına değerlendirilmeli ve güvenliği internet kadar özel ve ayrı düşünülmeli. Çocukların özellikle tanıdıkları kişilerden parayla karakter veya oyun özelliği satın almalarının önüne geçilmesi gerekiyor. Sanalda ailesinin kredi kart bilgilerini çalan çocuklara sıkça rastlanabiliyor. Ödeme sistemlerini çocukların kullanamayacağı hale getirmek için çözüm üretmekte fayda var. Sanal satışların kayıt altına alınabilmesi çözüm için en önemli yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Ailelerin çocuklarını belli sürelerde ve mutlaka izleyebilecekleri ortamlarda oyun oynamalarını sağlamaları ve mutlaka sınırlamaları gerekiyor. Tamamen yasaklamak çözüm değil. Ancak oynayacakları oyunları seçmeleri şart. Oyunlarla ilgili uluslararası yaş sınırlamalarını bulup uygulamalarında yarar görüyorum.''
    Kaynak: AA

    Sosyal Ağlar ve Ortamlar


    Sanal ortamda sosyal iletişim kurmaya yarayan ağlara “sosyal ağlar” (Social Networks) denilmektedir. Genellikle ortak özelliklerden (bölge, meslek, okul, hobi, vb.) hareketle yola çıkan, çok sayıda üyesi bulunan ve üyelerin birbirleri ile ilgili daha fazla bilgi edinebildikleri ortamlar olan sosyal ağlar günümüzde çok popüler olmuşlardır.
    Bugün artık tüm dünyada milyonlarca üyeye sahip olan Facebook, FriendFeed, Twitter, Myspace, LiveJournal gibi sosyal ağlara Türkiye’den de yüz binlerce kişi üye olmaktadır. Bunun yanında, forumlar da bir tür sosyal ağ olarak tanımlanabilmektedir. Forumlar, içerisinde yüzlerce kişinin belirlenen herhangi bir başlık altında asenkron olarak tartışma yapabildiği, kişilerin görüşlerini ve bilgilerini kolaylıkla paylaşabildiği sanal ortamlardır. Dolayısıyla, forumların da yukarıda bahsedilen sosyal ağlar ile bu yönüyle ortak özelliklere sahip olduğu söylenebilir.
    Sosyal ağ kullanıcılarının öncelikle sosyal ağa üye olmaları ve kendilerine bir kullanıcı alanı / profil (profile) oluşturmaları gerekir. Bunu yapmak eğlenceli bir iştir. Bu alana beğenilerinize uygun bir zemin (layout), sevdiğiniz resimler, şarkılar, videolar ekleyebilirsiniz. Ayrıca kendiniz ile ilgili bazı bilgileri de bu alanda açıklayabilir, hatta kendi fotoğraflarınızı da ekleyebilirsiniz. Bazı uygulamaları (applications) (müzik, animasyon, vb. ) da kullanıcı alanlarına ekleyerek daha interaktif bir sayfa yaratabilirsiniz.
    Çocuklar/Gençler, Sosyal Ağlar, Riskler
    Bu tür ağlarda çocukları ve gençleri bekleyen en büyük tehlike, kimliklerini açığa çıkaracak kişisel bilgileri vermeleri ve fotoğraflarını ekleyerek tamamen tanınır, ulaşılabilir bir hale gelmelidir. Çocuklar ve gençler için yaşıtlarının bu tür bilgilere erişmesi kötü ve çirkin mesajlar iletmelerine/almalarına veya fotoğraflarının istenmeyen şekilde İnternet’te dolaşmasına/yayınlanmasına neden olabilir.
    Ancak, daha büyük tehlike, yetişkin kişilerin çocukların veya gençlerin kişisel bilgilerine ve fotoğraflarına erişmesi ve çocuk veya gençmiş gibi onlarla iletişim kurması, mesajlaşmasıdır. Pedofil hastaları çocukları cinsel istekleri için kullanmak isterler, İnternet ve sosyal ağlar bu kişiler için çocuklara ulaşmanın bir yoludur. Bu hastalar çocuklarla mesajlaşabilir ve daha sonra da onlarla buluşmak isteyebilirler.
    Çocuklar ve gençler bu tür durumlarda saf ve deneyimsiz olduklarından kendilerini ulaşılamaz zannederler veya bu hasta kişilerin gerçek kimliklerini gizleyerek onlarla mesajlaştığını anlayamazlar. Çocuklar/gençler anında karşılıklı mesajlaşma sırasında birbirlerinin arkadaşları ile de mesajlaşırlar. Bu yüzden arkadaşlarının arkadaşının da güvenecekleri kişiler olduğunu düşünürler. Kötü niyetli kişilere farkında olmadan güvenebileceklerini düşünürler. Anında karşılıklı mesajlaşma çok özel bir iletişim şeklidir. Bu yüzden de daha tehlikelidir.
    Rehber bilgiler:
    • Çocuklarınız sizlerden onay aldıktan sonra resimlerini sosyal ağlardaki kullanıcı alanlarına eklesinler. Ekledikleri resimler konusunda onları uyarın. Bariz bir şekilde okulunun belirlenebileceği (örneğin okul forması ile veya okulun binası önünde) resimleri koymamalıdırlar. Kötü niyetli kişilerin onlara erişmesine olanak sağlayacak her şeyden kaçınmaları gerektiğini öğretin.
    • Hiçbir zaman kendi kullanıcı alanlarında telefon numarası, e-posta adresi, ev adresi gibi özel ve kişisel bilgileri vermemeleri gerektiği konusunda çocuklarınızı uyarın.
    • Çocuklarınızla birlikte kullanıcı alanlarındaki ayarları düzenleyin. Yabancıların onlara mesaj iletmelerini engelleyin. Resimlerinin başkalarına iletilebilmesi ayarlarını da kapatın.
    • Arkadaşlarının onlar hakkında her şeyi İnternet’ten okumalarına gerek olmadığını, örneğin bir doğum günü davetini (kullanıcı alanlarında ev adresini vererek değil, telefonla yapmaları gerektiğini hatırlatın.
    • Siz de ebeveynler olarak sosyal ağlarla ilgili bilginizi geliştirin, bir sosyal ağa üye olun, çocuğunuzla karşılıklı deneyimlerinizi paylaşın.
    ABD’de sosyal ağlarla ilgili yapılan bir araştırma:
    Amerika’nın saygın araştırma kurumlarından PEW (Pew İnternet & American Life Project)’in 2008 yılında yayımladığı raporunda, Amerikan genç nüfusunun sosyal ağları kullanımına ilişkin detaylı bilgiler bulunmakta. Araştırmada elde edilen bulgular, 12-17 yaşları arasındaki 935 kişinin aranarak kendilerine sosyal ağ sitelerini kullanıp kullanmadıklarının ve bunun nedenlerinin sorulması yöntemiyle toplanmıştır.
    Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre;
    • İnternet’te gezen genç nüfusun %55′i Myspace veya Facebook gibi sosyal ağ sitelerini kullanıyor ve kendi kullanıcı profillerini yaratmışlar. Bu genç nüfus arasında yaşça büyük kızlar daha baskın olarak öne çıkmış.
    • Sosyal ağ sitelerini kullanan gençlerin %66’sı gizli profil kullanıyorlar ve profillerine erişimi kontrol ediyorlarmış.
    • Gençlerin %48′i bu tip siteleri günde bir veya daha fazla sayıda ziyaret ediyorlarmış: %26’si günde bir kere, 22%’si günde birden fazla.
    • 15-17 yaşları arasındaki kızlar sosyal ağ sitelerini daha çok kullanıyorlarmış. Bu yaş grubundaki kızların %70′i sosyal ağ sitelerini kullanarak profil yaratmışken, erkeklerin %54′ü kullanıp, bu kullanıcıların da sadece %57’si profil yaratmışlar.
    • Raporda ayrıca kızlar ve erkeklerin bu siteleri kullanım davranışları arasındaki fark da belirtilmekte. Buna göre, kızlar var olan arkadaşlıklarını pekiştirmeyi asıl amaç olarak güderken, erkekler daha çok flört edebilmek ve yeni arkadaşlar edinebilmek amacını gütmekteler. Her ne kadar örnek olarak alınan alan dar da olsa, bu rapor gösteriyor ki, gençler hayatlarının her anında sosyal ağ sitelerini kullanmaktalar. Bu siteler gençler için sanal buluşma mekânları ve bir anlamda fiziksel olarak erişemedikleri arkadaşları ile iletişimlerini devam ettirmeleri için genel bir platform.

    Ben, Ailem ve İnternet


    İnternet nedir?
    İnternet, kısaca “dünya üzerindeki bilgisayar ağı” olarak tanımlanmaktadır. İngilizce'de "uluslararası ağ" anlamına gelen “international network” sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşmuştur. Türkçe “Genel ağ” olarak da adlandırılan bu iletişim ağında bilgisayarlar birbirlerine fiziksel olarak (kablolar, uydu bağlantıları, vb.) bağlıdır. Bu bağlantılar sayesinde herhangi bir yerden internete ulaşılabilir.
    İnternet bilgiye erişimi destekler ve bilgisayarınızın dünya üzerindeki birbiriyle bağlantılı milyonlarca bilgisayardan herhangi birisiyle veri, ileti ve dosya alışverişi yapmanıza, karşılıklı yazılı ve/veya görüntülü olarak konuşmanıza olanak sağlar.
    İnternete bağlandığınızda (yaygın kullanımıyla “online”, Türkçe “çevrimiçi” olduğunuzda) bilgisayarınız, ister oturduğunuz semtte, ister dünyanın öbür ucunda bulunsun, internet üzerindeki diğer tüm bilgisayarlarla "konuşabilir".
    Bugün iki milyara yakın insan bilgilenme, işlem yürütme, haberleşme, eğitim ve eğlence amacıyla interneti kullanmaktadır. İnternet, tüm insanların hayatlarının ayrılmaz bir parçası olmuştur.
    Günümüzde çocuklar ve gençler nerede olurlarsa olsunlar, buldukları her olanakta (okulda, evde, internet kafede, oyun konsollarından, dizüstü bilgisayarlardan ve/veya cep telefonlarından) ve zamanda internete erişmektedirler.
    Çocuklarımızı gerçek hayatta nasıl koruyorsak, internette yani “sanal ortamda” da güvende olduklarından emin olmalıyız. Caddede karşıdan karşıya geçmeyi öğrenmek kadar interneti güvenli kullanabilmeyi öğrenmek de artık yaşamsal bir beceri. Eğer çocuklar ve gençler kendilerini bekleyen tehlikeleri ve riskleri anlarlarsa kendilerini koruyacak seçimleri yapabilirler ve kendilerine zarar vermek isteyen kişilerden korunurlar. İnternetten en üst düzeyde yarar sağlayabilirler.
    İnternet konusunda daha fazla bilgi sahibi olan yetişkinler, riskleri ve tehlikeleri öğrenirlerse çocuklarına yardımcı olabilir, onları koruyabilirler. Bu amaçla hazırlanan “Aileler” bölümümüzde onlara nasıl yardım edebileceğiniz konusundan pek çok yararlı bilgiye ulaşacaksınız.
    Çocuğum ve internet
    Çocuklar ve gençler interneti mesajlaşmak, gezinmek, oyun oynamak, bilgi edinmek, anında sohbet etmek, resim, müzik veya metin belgeleri bulmak, indirmek veya değiş tokuş etmek için kullanır. Bunlar arasında internette gezinme, okul arkadaşları ile anında veya elektronik posta ile mesajlaşma gibi kullanımlar ilk sırada yer alır. Arkadaşlıklarını sürdürmek, arkadaşlar veya arkadaşlık hakkında konuşmak, sosyal yaşantıları paylaşmak, gündelik olaylar hakkında sohbet etmek sosyal ilişkilerini sürdürmelerini sağlar. Mesajlaşma, ergenlik çağındaki çocuklar tarafından can sıkıntısından kurtulmanın bir yolu olarak da görülmektedir.
    Kızlarla erkeklerin internet kullanımları arasında da bazı farklar vardır. Genellikle kızlar mesajlaşmayı tercih etmekteyken, erkekler çoğunlukla internette gezinmekten hoşlanırlar. Bazı çocuklar, yalnızlık duygusundan kurtulmak için internette tanımadıkları kişilerle de tanışıp iletişime geçerler. Dolayısıyla, söz edilen internet kullanımları, çocuğun sosyalleşme süreci içinde, kendini tanıması, kendi doğru ve yanlışlarını, kurallarını, değerlerini ve normlarını sınaması için başka sosyal etkileşimlere ek olarak kullandığı birer araçtır.
    İnternet çocuğumu olumsuz etkiler mi?
    Yapılan araştırmalar, internet kullanımının yalnızlık, depresyon, sosyal ilişkilerden soyutlanma veya sosyal sapma davranışlarına neden olmadığını göstermektedir. Aksine, kendini yalnız hisseden, depresyona ve sosyal sapmaya yatkın çocuklar internette kendilerine uygun ortamları seçmektedir. Yine de, çocuğunuz pornografik içerikli, şiddete veya başka sapkın davranışlara maruz bırakan bazı internet sitelerine tesadüfen de olsa girebilir veya ergenlikteki merak ve keşif duygusunu doyurmak için bu tarz siteleri arayıp bulabilir. Bir başka durum ise, internetteki sohbet ortamlarında suistimal edici kişiler veya gruplar ile çocuğunuzun kontrolü dışında karşılaşabilmesidir.
    İnternetin çocuğum üzerindeki olası olumsuz etkilerini nasıl gideririm?
    • Öncelikle, çocuğunuzla karşılıklı güvene dayalı ve iletişime açık bir ilişki kurmalısınız. Böylece, çocuğunuz internet ortamlarında rahatsız edici kişi veya durumlarla karşılaştığında sizden yardım alabileceği hakkında size güvenir.
    • Çocuğunuz kadar interneti tanımalı ve kullanabiliyor olmalısınız. Böylece, çocuğunuzun internette neler yaptığı hakkında bilgi sahibi olarak, yersiz endişelerden kurtulur, aynı zamanda da onun neyle uğraştığını takip edebilirsiniz.
    • Çocuğunuzla birlikte internette zaman geçirmeli ve ona interneti kullanma biçimleri konusunda model olmalısınız. Birlikte bilgi aramak, kişisel internet sayfası hazırlamak veya resim ve müzik dosyaları bulup indirmek, çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmenizi de sağlar.
    • Çocuğunuzun internette şiddete, pornografiye veya benzer olumsuz uyaranlara maruz kalmaması için öncelikle, internet erişimi için gerekli filtreleme programlarının bilgisayarda olmasını sağlamalısınız.
    • Evdeki kişisel bilgisayarınızı herkesin gözü önünde ortak bir yaşam alanında bulundurmalısınız. Böylece, bazı istenmedik durumların daha ortaya çıkmadan önüne geçebilirsiniz.
    • İnternetin olumsuzlukları ve internette çocuğunuzun karşılaşabileceği istenmedik durumlarda neler yapabileceği hakkında onu bilgilendirmelisiniz. Örneğin, çocuğunuzun rahatsız eden iletişimleri sonlandırabileceğini hatta gerekirse internetten çıkabileceğini söylemeniz bile çocuğunuzun kendine güvenmesini ve kontrolün kendisinde olduğu inancının gelişmesini sağlar.
    • İnternet kullanımı çocuğunuzun ders çalışmasına, sosyal ilişkilerine, sizinle olan iletişimine engel olacak ölçüde artmadan ve internet etkinlikleri bir kaçınma aracı halini almadan, internet kullanımını makul ölçülerde sınırlamalısınız. Var olan alışkanlığı yasakla sonlandırmaya çalışmak, internet kullanımını hem daha çekici hale getireceği, hem de ergenlikte çocuğunuzun özel yaşamına müdahale olarak algılanacağı için işe yaramayabilir. Daha baştan belli zaman dilimlerinde ve belli bir süre için internet kullanımı alışkanlığını pekiştirmelisiniz.
    • İnternet kullanımı çocuğunuzun gündelik yaşamını sekteye uğratacak bir düzeye geldiyse, okuldaki rehber öğretmene veya bir uzmana başvurarak durumla başa çıkabilmek için profesyonel yardım almalısınız.

    Çocuklarımızın internette güvenliği için kısa bir animasyon


    Çocuklarımıza (hatta bizlere bile) cep telefonları ile internette güvenli dolaşmanın yollarını anlatmak üzere Turkcell tarafından hazırlanan bir animasyonu sizlerle paylaşmak istiyorum.


    güvenli İnternet 

    Çocukların Güvenli İnternet Kullanımı ile ilgili Ebeveynlere öneriler.


    Çocukların Güvenli İnternet Kullanımı ile ilgili velilere öneriler.
    Değerli Veliler,
    Sizler de biliyorsunuz ki, yaşamın her alanında haklarımız olduğu gibi haklarımızı/özgürlüklerimizi kullanırken uymamız ve dikkat etmemiz gereken kurallar vardır. İletişim özgürlüğü içinde yer alan Internet kullanımında da dikkat etmemiz gereken kurallar, çocukların Internet'ten güvenli bir şekilde yararlanmalarını sağlamak açısından önem taşımaktadır.

    Çocuklarınızın daha bilinçli ve güvenli Internet kullanıcıları olmalarına yardımcı olacak bazı öneriler aşağıda sıralanmaktadır:

    1- Her şeyden önce çocuğunuzla iyi bir iletişim içinde olunuz. Çocuğunuzun arkadaşları, zevkleri, korkuları, sevdikleri ve sevmedikleri konular hakkında bilgi sahibi olunuz. Çocuğunuza, her konuyu sizinle paylaşabileceği güvenini veriniz. Sizin yetersiz kaldığınız konularda uzmanlardan yardım alınız.

    2- Çocuğunuzun Internet'e girdiği bilgisayarın çocuğun odasında olmamasına, evinizin ortak kullanım alanı içinde olmasına dikkat ediniz.

    3- Çocuğunuzun Internet'te kalma süresine ve bilgisayar kullanma süresine mutlaka kısıtlama getiriniz. Çocuğunuzun yaşına uygun olacak kullanma süresini belirleyiniz. Unutmayınız ki, uzun süre bilgisayar veya Internet kullanımı çocuğunuzun sosyalleşmesine olumsuz etki yapabileceği gibi hareketsiz kalmasına, bazı fiziksel rahatsızlıklara neden olabilecektir. Çocuğunuzun oyuna, kitap okumaya, spor yapmaya ve sanata vakit ayırmasını sağlayınız.

    4- Her konuda olduğu gibi, bu konuda da ebeveyn olarak çocuklarınıza iyi birer örnek olunuz. Bilinçli ve güvenli Internet kullanım kurallarını öğreniniz ve uygulayınız.

    5- Çocuğunuzla bilinçli ve güvenli Internet kullanımı kuralları konusunda konuşunuz. Bu kuralların neler olduğunu anlaşılır bir şekilde açıklayınız ve kuralları kesin olarak koyunuz. Koyduğunuz kurallar ve konuşmalarınızda pozitif tutum sergileyiniz. Olumsuz söylemlerin çocuğunuzla kuracağınız iletişimde çatışmayı artırıcı unsur olabileceğini aklınızdan çıkarmayınız.

    6- Çocuğunuzla ve okul öğretmenleriyle birlikte çocuğunuzun yaşına uygun ve güvenli olan Internet sitelerinin adreslerini belirleyiniz. Belirlediğiniz sitelerin adreslerini bilgisayarınızın "sık kullanılanlar" bölümüne kaydediniz. Böylece bu sitelere giriş işlemi daha kolay olacaktır.

    7- Internet'te mümkünse çocuğunuzla birlikte gezininiz. Eğer çocuğunuz bu konuda isteksiz ise, sadece sizin ve okul öğretmenlerinin onayladığı siteleri ziyaret etmesi konusunda çocuğunuzu uyarınız.

    8- Çocuğunuzun Internet kullanımını sık sık denetleyiniz. Hangi sitelere girdiği, hangi sohbet ortamlarında bulunduğu konusunda fikir sahibi olunuz. Mümkünse sohbet ortamlarındaki arkadaşlarını tanımaya çalışınız.

    9- Çocuğunuzun Internet ortamında güvenliğini sağlamak ve zararlı içeriklerden korumak amacıyla gerekli güvenlik ve filtreleme programlarını edininiz.

    10- Çocuğunuza Internet ortamında tanımadığı kişilerle sohbet etmemesini, iletişim kurmamasını öğretiniz.

    11- Çocuğunuzun, ziyaret ettiği sitenin "güvenlikle ilgili sorularını" dikkatlice okumasını, sitenin istenilen bilgileri ne amaçla istediğini öğrenmesini ve gerektiği takdirde velilerine danışarak istenilen bilgileri vermesi belirtiniz. Sizin onayınız olmaksızın kendi ve aile resimlerinizi, adresinizi, telefon numaranızı, okul adını vermemesini ifade ediniz.

    12- Çocuğunuza sizin izniniz olmaksızın, kendi adresini, okulunun adını, telefon numaranızı, ebeveyninin iş adresleri ve iş yeri telefon numaraları gibi kişisel bilgileri Internet sohbet ortamında kimseye vermemesi gerektiğini öğretiniz.

    13- Çocuğunuz, Internet kullanıcı adını ve şifresini sizin dışında hiç kimseye vermemelidir.

    14- Internet ortamında, sohbetlerde çocuğunuzu rahatsız eden görüntü, ses ve yazılar yer aldığı takdirde hemen bulunduğu Internet ortamından çıkmasını ve size haber vermesini isteyiniz.

    15- Çocuğunuzun, bir sitede yer alan oyunlara, aktivitelere, yarışmalara katılmadan önce bunların yaşına uygun olup olmadığı konusunda mutlaka size ve öğretmenine danışması gerektiğini belirtiniz.

    16- Çocuğunuza, Internet ortamında yeni tanışılan kişilerin her zaman kendileri ile ilgili doğru bilgiler vermeyebileceği, kimlikleri ve yaşlarıyla ilgili yanıltıcı bilgiler verebileceği gerçeğini anlatınız. Internet sohbet alanlarında ve haber gruplarında ilk defa karşılaşılan yeni mesaj ve kişileri mutlaka velilerine göstermelerini isteyiniz.

    17- Çocuğunuza, size sormadan Internet ortamında alış veriş yapmaması gerektiğini; istenilen kredi kart numaraları bilgilerini vermemesini öğretiniz.

    18- Çocuğunuzun, Internet sohbetlerinde onlardan yapmamaları gereken, ya da onları rahatsız eden bir davranışta bulunmalarını isteyenler olduğu takdirde, sohbeti bırakarak hemen size haber vermesini ve olayı anlatmasını isteyiniz. Çocuğunuzun size güvenmesini sağlayınız. Çocuğunuza kızmayınız, korkutmayınız. Çocuğunuza her konuda destek vereceğinizi hissettiriniz.

    19- Çocuğunuzdan, Internet sitelerinden bilgisayara yükleyecekleri veya indirecekleri programlar ve içerikler hakkında size haber vermesini, sizin izniniz olmaksızın bu işlemleri yapmamasını isteyiniz.

    20- Çocuklara, Internet ortamında başkalarını rahatsız edecek davranışlarda bulunmamalarını öğretiniz.

    21- Şaka yapmak amacıyla dahi arkadaşlarıyla hatta hiç kimseyle korkutmak amacıyla tehdit edici bir üslupla iletişim kurmamalarını anlatınız. Günlük hayatta olduğu gibi, Internet'te de kötü ve kaba kelimeler kullanmamalarını, kibar ve güzel bir dil kulanmalarını isteyiniz.

    22- Kelimeleri büyük harflerle ve uzatarak yazmak, düşüncelerimizi iletişimde bulunduğumuz kişiye ısrarcı bir şekilde kabul ettirmeye çalışarak ifade etmenin saldırgan bir ifade tarzı olarak anlaşılabileceğini, bu tür iletişimden uzak durulması gerektiğini öğretiniz. Çocuğunuza karşı bu tarz iletişimde bulunanları uyarmasını, uyarılarını dikkate almayanlarla iletişimde bulunmamasını, Internet ortamından çıkmasını belirtiniz.

    23- Çocuğunuzun, Internet ortamında kaba dil kullanan, onları rahatsız ve tehdit eden kişileri size haber vermesini isteyiniz. Bu davranışlarda ısrarcı olanları emniyetin ilgili birimlerine ve servis sağlayıcınıza bildiriniz.

    24- Internet ve bilgisayar evinizde ya da çocuğunuzun okulunda yoksa ve çocuğunuz Internet'i başka bir yerde kullanmak zorunda ise bu yerin neresi olduğu hakkında bilgi sahibi olunuz. Sizin izniniz olmaksızın bu yerlere gitmemesi gerektiği konusunda çocuklarınızı uyarınız. Çocuklarınız için uygun olmayan (sigara içilen, filtreleme kullanmayan işletmelerde) ortamlarda bulunmamaları konusunda çocuklarınıza bilgi veriniz.

    25- Unutmayınız ki yanlarında velisi olmayan 12 yaşın altındaki çocukların Internet kafelere alınmaması gerekir. Yaşları tutmadığı halde çocukları kabul eden işletmeler aslında kanuna aykırı işlem yapıyor demektir. Lütfen onlar dikkat etmese bile bu kurala sizler dikkat ediniz ve gerekli ise çocuğunuzla birlikte bu yerlerde bulununuz.
     

    DAHA BİLİNÇLİ VE GÜVENLİ INTERNET KULLANICILARI
    YETİŞTİRMEK SİZİN ELİNİZDE.

    Çocuklar İçin İnternet Güvenliği


    Sevgili Çocuklar,
    Sizler de biliyorsunuz ki, yaşamın her alanında haklarımız olduğu gibi, haklarımızı/özgürlüklerimizi kullanırken uymamız ve dikkat etmemiz gereken kurallar vardır. İletişim özgürlüğü içinde yer alan Internet kullanımında da dikkat etmemiz gereken kurallar, çocukların Internet'ten güvenli bir şekilde yararlanmalarını sağlamak açısından önem taşımaktadır.

    Sizlerin daha bilinçli ve güvenli Internet kullanıcıları olmanızı sağlayacak bazı öneriler aşağıda sıralanmaktadır:

    1- Her şeyden önce Internet ve bilgisayarda çok fazla vakit geçirmeyin. Oyuna, kitap okumaya, spora ve sanata vakit ayırın. Internet ve bilgisayar kullanma sürenizi aileniz ve öğretmenlerinizle konuşarak karar verin.

    2- Bilgisayarın önünde uzun süreli hareketsiz kalmayın, kambur oturmayın; sırtınızı destekleyecek bir sandalye veya oturma alanı seçin. Işıksız ortamda bilgisayar kullanmayın.

    3- Ailenizle ve okul öğretmenlerinizle birlikte sizin yaşınıza uygun ve sizin için güvenli olan Internet sitelerinin adreslerini belirleyin. Belirlediğiniz sitelerin adreslerini bilgisayarınızın "sık kullanılanlar" bölümüne kaydedin. Böylece bu sitelere giriş işleminiz daha kolay olacaktır.

    4- Internet'te mümkünse ailenizle birlikte gezinin. Eğer aileniz müsait değilse, sadece ailenizin ve okul öğretmenlerinizin onayladığı siteleri ziyaret edin.

    5- Internet ortamında tanımadığınız kişilerle sohbet etmeyin, iletişim kurmayın.

    6- Ziyaret ettiğiniz sitenin "güvenlikle ilgili sorularını" dikkatlice okuyun, sitenin sizden istenilen bilgileri ne amaçla istediğini öğrenin ve ailenize danışarak sizden istenilen bilgileri verin. Ailenizin onayı olmaksızın resminizi, adresinizi, telefon numaranızı, okulunuzun adını vermeyin.

    7- Ailenizin/ebeveynlerinizin izni olmaksızın, adresiniz, okulunuzun adı, telefon numaranız, ebeveyninizin iş adresleri ve iş yeri telefon numaraları gibi kişisel bilgilerinizi Internet sohbet ortamında kimseye vermeyin.

    8- Internet kullanıcı adınızı ve şifrenizi ailenizin dışında hiç kimseye vermeyin.

    9- Internet ortamında, sohbetlerde sizi rahatsız eden görüntü, ses ve yazılar yer alırsa hemen bulunduğunuz Internet ortamından çıkın ve ailenize haber verin.

    10- Bir sitede yer alan oyunlara, aktivitelere, yarışmalara katılmadan önce bunların yaşınıza uygun olup olmadığını mutlaka ailenize ve öğretmeninize danışın. Ailenizin ve öğretmeninizin uyarılarını dikkate alın.

    11- Internet ortamında yeni tanıştığınız kişiler her zaman sizin yaşınızda olmayabilir. Kimlikleri ve yaşlarıyla ilgili sizi yanıltabilirler. İlk defa karşılaştığınız yeni mesaj ve kişileri mutlaka ailenize gösteriniz.

    12- Ailenize sormadan Internet ortamında alış veriş yapmayınız. Sizden istenilen kredi kart numaraları bilgilerinizi vermeyiniz.

    13- Internet sohbetlerinde biri sizden yapmamanız gereken, ya da sizi rahatsız eden bir davranışta bulunmanızı isterse, sohbeti bırakıp hemen ailenize haber verin ve olayı anlatın. Ailenize güvenin ve kızacaklarını düşünerek korkmayın. Onlar size destek olacaktır.

    14- Internet sitelerinden bilgisayarınıza yükleyeceğiniz veya indireceğiniz programlar ve içerikler hakkında ailenize haber verin; lütfen onların izni olmaksızın bu işlemleri yapmayın.

    15- Internet ortamında başkalarını rahatsız edecek davranışlarda bulunmayınız.

    16- Şaka yapmak amacıyla dahi arkadaşlarınızla hatta hiç kimseyle korkutmak amacıyla tehdit edici bir üslupla iletişim kurmayınız. Kötü ve kaba kelimeler kullanmayınız. Kibar ve güzel bir dil kullanınız.

    17- Kelimeleri büyük harflerle ve uzatarak yazmak, düşüncelerimizi iletişimde bulunduğumuz kişiye ısrarcı bir şekilde kabul ettirmeye çalışarak ifade etmek saldırganlık olarak anlaşılabilir. Bu tür iletişimden uzak durunuz. Size karşı bu tarz iletişimde bulunanları uyarınız. Uyarılarınızı dikkate almayanlarla iletişimde bulunmayınız, Internet ortamından çıkınız.

    18- Internet ortamında size karşı kaba dil kullanan, sizi rahatsız ve tehdit eden kişileri ailenize haber verin; emniyetin ilgili birimlerine ve servis sağlayıcınıza bilgi verin.

    19- Internet ve bilgisayar evinizde ya da okulunuza yoksa ve Internet'i başka bir yerde kullanıyorsanız bu yerin neresi olduğu hakkında ailenizi bilgilendiriniz. Onların izni olmaksızın bu yerlere gitmeyiniz. Sizin için uygun olmayan (sigara içilen, filtreleme kullanmayan işletmelerde) ortamlarda bulunmayınız.

    20- Unutmayınız ki yanlarında velisi olmayan 12 yaşın altındaki çocukların Internet kafelere alınmaması gerekiyor. Yaşınız tutmadığı halde sizi kabul eden işletmeler aslında kanuna aykırı işlem yapıyor demektir. Lütfen onlar dikkat etmese bile bu kurala siz dikkat edin.

    21- Bu önerileri okuduğunuzda anlamadığınız bölümleri velilerinize ve öğretmenlerinize sorunuz, birlikte fikir alış verişinde bulununuz.
    DAHA BİLİNÇLİ VE GÜVENLİ INTERNET KULLANICILARI
    OLMAK SİZİN ELİNİZDE.


    Rtük Çocuk

    24 Mart 2011 Perşembe

    Sanal alışverişte Avrupa'da ilk üçteyiz


    270.6 milyon internet kullanıcısı arasında yapılan araştırmaya göre Türk tüketicisi sanal alışverişte Avrupa'da ilk üçe girdi. Bir Türk internette alışveriş için ayda 73 dakika harcıyor. Bu süre İngiltere'de 84.1, Fransa'da 83.2, İsviçre'de ise 34.5 dakika
    Türk perakende sektörünün devleri birbiri ardına e-ticaret siteleriyle cirolarını artırmaya odaklanırken, Avrupa'da yapılan bir araştırma firmaların bu çabalarında ne kadar haklı olduklarının ve bu işin kısa sürede kara dönüşeceğinin de açık bir göstergesi oldu. Dijital pazarı ölçümleyen comScore firmasının Avrupa'daki 270.6 milyon internet kullanıcısı arasında yaptığı araştırmaya göre, 2011'in ocak ayında perakende sitelerinde en fazla zaman harcayan ilk üç ülke arasına Türkiye de girdi. Türkiye 73 dakikayla İngiltere ve Fransa'yı takip etti.
    İNGİLTERE İLK SIRADA
    Avrupalı internet kullanıcılarının internette bulundukları süreyi perakende sitelerine ayırma oranı da yüzde 75'e ulaştı. Bu rakam geçen yıla göre yüzde 8.5 artmış durumda. Alışverişe en düşkün ülke ise İngiltere. Perakende sitelerinde bir ayda 84.1 dakika ile en fazla gezinen İngiliz tüketicileri, 83.2 dakikayla Fransa takip ediyor. Ziyaretçi rakamlarına bakıldığında ise pazarın en büyüğü 40.6 milyonluk ziyaretçi rakamıyla Almanya. Almanya'yı 36.6 milyonla Fransa, 34.6 milyonla İngiltere takip ediyor.
    FİYAT HER ŞEYİN ÖNÜNDE
    Avrupa'da 18 ülke arasında yapılan araştırmada perakende sitelerinde gezinme süreleri ise ortalamada 52.4 dakikaya çıkmış görünüyor. Sitelerden yapılan alışverişlerde ise fiyat karşılaştırmalı alışveriş yüzde 31.6 ile en fazla zaman harcanan kategori olurken bunu 28.4 ile tekstil, yüzde 27.1 ile tüketici elektroniği, yüzde 20.2 ile bilgisayar donanımı ve yüzde 15.9 ile bilgisayar yazılımı takip ediyor.
    Sanal âlemde ticaret büyüdü
    Dünya perakende devlerinin her fırsatta dile getirdiği internetten satış Türk perakendecilerinin de gündemine oturdu. Geçen yıl İpekyol'un sahibi Yalçın Ayaydın, günde 5 milyon adet ürün satan trendyol.com'a ortak oldu. Boyner'in sahibi Cem Boyner, e-ticaret için kurduğu Fırsat Elektronik adlı şirket ile internetten satışlara başladı. Vakko e-ticaret sitesi daybuyday.com ile outlet çadırını sanal âleme taşıdı. Kiğılı, Hotiç, Converse, Diesel gibi 17 marka bir araya gelerek e-ticaret sitesi kurdu.
    35 milyon kullanıcı var
    Bugün Türkiye'de 35 milyon internet kullanıcısı var. Türkiye bu sayı ile Avrupa'da 4'üncü sırada. 2010 yılı sonunda gerçekleşen e- ticaret hacmi ise 15 milyar lira. Firmalar kendi internet siteleri dışında ortak kurdukları sanal satış siteleri ile mağazada kaybettikleri kârları internetten kazanmanın peşine düştü
    Sabah