diksiyon, hitabet, ders notları, türk dili ve edebiyatı, konuşma, ders, retorik
GÜZEL KONUŞMAYA HAZIRLIK
GÜZEL KONUŞMANIN ÖNEMİ
DOĞRU VE GÜZEL KONUŞMANIN TOPLUMA KAZANDIRDIKLARI
•   Barış ortamı sağlanır
•   Kültürel ve sosyal ilişkiler artar.
•   Toplumların diğer toplumlar arasındaki itibarı artar.
•   Ekonomik ilişkiler düzenli hale gelir.
DOĞRU VE GÜZEL KONUŞMANIN KİŞİYE KAZANDIRDIKLARI
•   İnsanlarla doğru iletişim kurabilmek;
•   Meslekte başarı kazanmak,
•   Toplumda saygı görmek,
•   Dinleyenleri ikna edebilmek,
•   Tercih edilmek,
•   Başarılı olmak,
•   İnsanların kalplarını kazanmak
KONUŞMADA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
KONUŞMA KUSURLARI
•   Ana dili iyi kullanamamak,
•   Yerel ağızla konuşmak,
•   Ses tonunu ayarlayamamak, kontrol edememek,
•   Sözcükleri doğru telaffuz edememek,
•   Konuşmayı gereksiz yere uzatmak,
•   Kendini övmek, yapmacık davranışlarda bulunmak,
•   Eleştiriye kapalı olmak,
•   Beden dilini, mimikleri doğru kullanamamak,
•   Argo ve kaba sözler kullanmak,
•   Heyecanını yenememek,
•   Sözcükleri tekrarlamak,
•   Eee…, ııı…, aaa… gibi sesler çıkarmak.
KONUŞMADA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
1. Canlı,  inandırıcı, ilgi çekici, olma: Konuşmamızı baştan sona canlı bir havada  dinlenebilmesi için ifadelerimize, ses tonumuza ve özellikle  hareketlerimize ayrı bir özen göstermeliyiz.
2. Konuşma  süresinin kontrolü: Verilen süreye bağlı kalmamız dinleyicilere saygı  gereğidir. Konuşmamızı bu süreye uygun bir şekilde planlayıp sunmalıyız.
3. Vurgu,  tonlama, telaffuz: Konuşmacı ile dinleyiciler arasındaki iletişimi  sağlayan sesimizdir. Bu nedenle telaffuz tonlama ve vurgumuza dikkat  etmeliyiz.
4. Üslubu,  sözcükleri amaca göre belirleme: Konuşmacılar ile dinleyiciler  arasındaki dinleyiciye ve konuşamaya yapılan ortama göre belirlemeliyiz.
KONUŞMANIN UNSURLARI 
1. Bedensel davranış: Duruş, jest, mimik gibi görsel simgeler konuşmanın temek öğeleridir.
2. Ses: Ses  ile kişilik arasında yakın bir ilişki vardır. Bir dilin sözcükleri  anlam bakımından zengin olabilir. Bu zenginlik, ancak ses ile sözün  doğru birleşimiyle belirtilebilir.
3. Dil: İnsanlar  arasında anlaşma arcı olan dil; duygu, düşünce ve istekleri ifade  etmede kullanılır. Konuşma sırasında duyguların, düşüncelerin tam ve  doğru olarak iletilebilmesi için telaffuz ve üsluba dikkat etmek  gereklidir.
4. Düşünce (Zihinsel Etkinlik): Zihinsel etkinlik konuşmanın görsel ve işitsel ögelerle ifade edilmesinden önceki süreçtir.
Konuşmacı  işe önce zihinsel oluşumlarla başlar, sonra bu oluşumları dilin  kalıplarına aktarır, bu kalıpları seslendirir, en sonunda da jestlerle,  ses ve söz halinde sunar.
DİKSİYONUN ÖNEMİ
DİKSİYONUN KURALLARI
•   Hece ve sözcük vurgusuna dikkat etmek,
•   Sesleri doğru boğumlamak,
•   Jest, mimiklere dikkat etmek,
•   Yerinde ve doğru tonlama yapmak,
•   Sözcüklerin anlam değerlerine göre sesi kullanmak,
•   Uzun ve kısa heceleri doğru söylemek,
•   İşitilebilir bir sesle konuşmak.
KONUŞMA VE YAZI DİLİ ARASINDAKİ FARKLAR
•   Yazı dili yazım kurallarına, konuşma dili söyleyiş kolaylığına önem verir.
•   Konuşma dilinde cümleler genellikle kısadır, yazı dilinde uzun cümleler vardır.
•   Yazı dilinde cümleler kurallıdır. Yüklem sonda bulunur. Konuşma dilinde ise devrik ve eksiltili cümleler çoğunluktadır.
•   Bir  ülkenin çeşitli konuşma dilleri ve ağızları bulunmasına karşılık yazı  dili tektir. O ülkede yaşayan insanlar okuyup yazarken bu ortak dili  kullanır.
•   Yazı  dilindeki alfabe sistemi bütün sesleri göstermeye yetmez. Bu yüzden  konuşma dilinde bazı seslerin farklı seslendirildiği görülür.
•   Yazı  dilinde anlamı kolayca ifade etmeye yarayan noktalama ve imla  kurallarının yerini konuşma dilinde vurgu, tonlama, duraklama gibi  özellikler alır. Bu özellikleri kazandıran diksiyon sanatıdır.
TÜRKÇEYİ DOĞRU, GÜZEL VE ETKİLİ KULLANMAK
Türkçede  yaygın olarak yapılan hataların ve Türkçeleri dururken yabancı  dillerden sözcükler kullanmanın başlıca sebepleri şunlardır:
•   Kendi benliğini tanımamak, benliğinden uzaklaşmak,
•   Alışkanlığı bırakamamak,
•   Aşağılık duygusu,
•   Bilgili görünme isteği ve özenti,
•   Yabancı sözcüklerin Türkçe karşılığını bilmemek ve aramamak,
•   Türkçelerini beğenmemek.
Türkçenin Doğru Kullanımına Yönelik Öneriler:
1. Türkçenin,  özellikle magazin basınının başını çektiği kültür ve dil kirliliğinden  kurtarılması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılması amacıyla,  toplumu bilinçlendirmek, gerekli yerleri bilgilendirip uyarmak.
2. Sözlü  ve yazılı anlatımda, Türkçe karşılıkları bulunan yabancı sözcüklere yer  vermemek (bazı terimler ve mecburi haller dışında)
3. Özellikle  günlük konuşmalarda Türkçenin kendine özgü cümle yapısın korumak için  cümle yapısıyla ilgili hatalı kullanımları ve Türkçe dil bilgisi  kuralları ile ilgili hataları düzeltmek konusunda bilinçli olmak.
NEFES VE SES EĞİTİMİ
DOĞRU NEFES ALMANIN ÖNEMİ
Nefes  alma çalışmaları önemli bir bölümünü oluşturur. Günlük konuşmalardan  dramatik çalışmalara kadar her alanda kusursuz bir diksiyon için, nefes,  gerekli bir biçimde kullanılmalıdır. Doğru nefes almak bazı  hastalıkların oluşmasını da engellemektedir.
En  doğru nefes alma şekli bebek gibi nefes almadır. Bebeklerin nefes  almalarına dikkat ettiğimizde karınlarının nefesle yükselip alçaldığını  görürüz. Bu, derin ve yavaş nefes almalarının sonucudur. Zamanla,  insanın nefes alma alışkanlığı yürüme sporuyla sağlanabilir. Çünkü  yürüme sırasında yanlış nefes almak zordur.
YANLIŞ - YETERSİZ NEFES ALMAK
Ses  tellerini titreşime geçiren, sesin tınlamasını gerçekleştiren nefestir,  bu nedenle nefes doğru, düzenli kullanılmalıdır. Doğru nefes almak için  şu hususlara dikkat edilmelidir:
1. Gereğinden fazla nefes almamalıdır (Mekanizma rahatsızlanır, göğüs sıkışır ses zorlanır…).
2. Gereğinden az nefes almak da yanlıştır ( Kişi nefessiz kalır, başladığı cümleyi bitiremez, sesin kuvveti düşer.)
Nefes,  ses üretim merkezini harekete geçiren bir güçtür. Üretim merkezi  gırtlaktır, doğru alınmayan ve doğru kullanılmayan nefes, merkezi  zorlar, yıpratır, üretimin (sesin) kalitesi düşer.
NEFESLE BEYİN VE VÜCUT FONKSİYONLARININ İLİŞKİSİ
Sağlığımız,  kan dolaşımı sistemiyle doğrudan ilişkilidir. Kan dolaşımı sistemi  nefesle beslenir ve temizlenir. Kan, yeterli oksijenden mahrum  kaldığında bedenimizdeki toksinler temizlenmez. Üstelik kaslar,  oksijensiz kalır. Kanın yeterli oksijen taşıması ve zehirli maddeleri  dışarı atması için kullanılan lenf sistemi bu durumda yavaşlar vücut  hantallaşır. Kontrolü güçleşir. Zaman içinde depresif durumlar oluşur. 
Beyin  hücreleri çalışmak için saf glikoz ve oksijen kullanır. Beyne giden  kanda oksijen miktarı azaldığında beyin, glikoz ihtiyaç duyduğu yeterli  oksijen ulaşmazsa bu süreç işlemez. Bilgi işlemez., hafızaya kaydolmaz  veya yavaş kaydolur. Geç algılama, geç fark etme, çabucak unutma gibi  durumlar ortaya çıkar.
DOĞRU NEFES ALMA TEKNİKLERİ
Doğru nefes alma çalışmaları beş aşamada gerçekleşir.
1.   Diyaframı kullanabilmek.
2.   Nefesi diyaframda tutmak
3.   Nefesi tasarruflu kullanmak
4.   Nefes alıştırmaları
5.   Dinleme-rahatlama alıştırmaları
SES İLE İLGİLİ ÖZELLİKLER
Ses Rengi, Ses Aralığı
İnsanı  diğer birçok canlıdan ayıran en önemli özellik, sesi ve bu sesle  yaptığı iletişimdir. Her insanın doğuştan sahip olduğu bir ses frekansı  (aralığı) vardır. Bunun içerisinde kullanımı ve sesin karakteristiğini  belirleyen renkler bulunmaktadır. Ses aralığı eğitimle  genişletilebilir. 
Ses  eğitimi alındıkça sesin rengi belli olur. Sesin bir oturma, şekillenme  süresi vardır. Bu süre sonunda sesin rengi netleşir. Her insansın bir  konuşma bir de şarkı söyleme şekli vardır. Her şarkı söyleyen ve  konuşmacı ses aralığını iyi tanımalı, sesinin rengini bilmelidir.
Güzel  etkili konuşma ses çıkışı ile nefesin kullanımı arasında başarılı bir  uyumla gerçekleşir. Düzgün bir sesin temel özelliklerinden biri de  işitilebilirliği (yüksekliği) dir.
Sesin İşitilebilirliği (Yüksekliği)
Bir  konuşmacının sesini karşısındakine duyurabilmesi, iyi bir konuşmanın  başlangıcını oluşturur. Konuşmacının sesi işitilmezse konuşmacı ve  dinleyici arasında iletişim gerçekleşmez. Alçak veya çok yüksek sesle  konuşmak, dinleyiciyi tedirgin eder. Konuşma ortamına göre sesi  ayarlamak önemlidir.
Uygun  ses, dinleyici kitlesini tamamen kuşatabilen sestir. Konuşmacı  aşağıdaki soruları dikkate alarak ses yüksekliğini ayarlamalıdır.
1.   Kaç kişilik bir gruba konuşuluyor?
2.   Solan ne kadar geniş?
3.   Ortamda gürültü yapan var mı?
4.   Ses, gürültü gibi çıkıyor, rahat duyuluyor mu?
SES SAĞLIĞI
SES SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN UYULMASI GEREKEN KURALLAR
1.   Boğazınızı kazır tarzda temizlemeyiniz, öksürmeyiniz ve bağırmayınız.
2.   Konuşurken sizin için doğal olan ses perdesini kullanınız.
3.   Sesinizi kullanırken nefesinizi ayarlamayı öğreniniz.
4.   Uzun süreli konuşmayınız.
5.   Gürültülü ortamlarda konuşmayınız.
6.   Sigara ve alkol kullanmayınız.
7.   Bol sıvı alınız.
8.   Bulunduğunuz mekânları nemlendiriniz.
9.   Toplum önünde konuşmadan önce sesinizi ısındırınız.
10.   Yeme içme kalitesini ve düzenini sağlayınız.
11.   Aşırı sıcak ve soğuk yiyecek ve içeceklerden uzak durunuz.
SES SAĞLIĞI
Ses  çıkartmamızı sağlayan organlar; akciğerler, gırtlak ve daha yukarıdaki  ağız, burun ve yutak boşluklarıdır. Sistemlerin mekanik işlevini ve  sistemler arasındaki uyumu etkileyen herhangi bir problem, seste  bozulmaya sebep olmaktadır. Sesin gerçek kaynağı olan ses telleri  üzerindeki problemler, titreşimi engellemekte ve ses kaynağında değişime  yol açmaktadır.
SES KISIKLIĞI VE SEBEPLERİ
Ses  kısıklığı, sesin hırıltılı, çatallı, gergin olması, şiddetinin ve  inceliğini değişmesi şeklinde tanımlanabilir. Ses kısıklığı, soğuk  algınlığı ve diğer üst solunum yolları enfeksiyonu sırasında ya da aşırı  bağırmaktan kaynaklanan ses zorlamalarında ortaya çıkar.
Ses  değişikliklerinin sebebi gırtlakta yerleşmiş olan ses tellerindeki  sorunlardır. Ses telleri nefes alma sırasında açılır, konuşma sırasında  kapanır. Ses telleri kadar ne sıkı kapanırsa ve ne kadar inceyse o kadar  hızlı titreşir ve ses de o kadar ince olur.
Sigara  içilmesi, ses kısıklığının bir diğer sebebidir. Ses kısıklığının daha  nadir sebepleri arasında alerji, guatr, sinir sistemi hastalıkları  sayılabilir. Kuru, soğuk ortamlar, yetersiz sıvı alımı ve asit içeriği  yüksek veya midede asit salgısını artıran gıdalar (kahve, çay  şekerli-sütlü yiyecekler, nikotin, narenciye türlü meyveler, alkol,  aşırı baharat) aşırı yemek yeme ve tok yatma alışkanlıkları ses  orunlarına zemin hazırlamaktadır. Bu özellikleri taşımayan durumlar  genel olarak ses hastalığı ya da ses kısıklığı olarak  adlandırılmaktadır.
SES ORGANLARININ EĞİTİMİ
Ses  organlarının eğitimi, diksiyon alt yapısını oluşturur. Gırtlağın  ürettiği ses tınlarken konuşma oranları devreye girer ve sese son  şeklini verir. Böylece konuşma olayı gerçekleşir. En muhteşem enstrüman  olan sesin, ince ayarlarla rengi bulunup kalitesi ortaya  çıkarılmaktadır. Bunu için yapılması gerekenler şunlardır:
1. Sesi Isıtmak: ısınan  kas daha esnek, kıvrak, güçlü ve dayanıklı olur. Ses alıştırmaları kası  çalıştırır, ısıtır ve ses organları kolay yorulmaz.
2. Sese Teknik Kazandırmak: Gırtlağa  enstrüman özelliği kazandırmak için ses alıştırmaları doğru uygulanarak  en kolayından en zoruna kadar sürekli yapılmalıdır.
3. Boğumlama Uygulamaları: Kişi hangi dilde konuşursa konuşsun ünlüleri ve ünsüzleri doğru boğumlamasını öğrenmelidir. 
Sese  beğenilen bir özellik kazandırmak için ses organlarını iyi tanımak ve  onları iyi kullanabilmek önemlidir. Başta dil olmak üzere dudaklar,  dişler, çene ve ağız boşluğu konuşmacının sağlıklı bir konuşmayla  denetim altına alabileceği ses organlarıdır.
İFADENİN KUVVETLENDİRİLMESİ
VURGU VE TONLAMA
1. Düz,  yükselen, alçalan, yükselip alçalarak dalgalanan, alçalıp yükselerek  dalgalanan ses ve konuşma biçimlerine uygun yerlerde kullanılması  önemlidir.
2. Bir  şiir, bir yazı bir söz ne denli duygulu ve dokunaklı olursa olsun  okuyan kişi sesine o duyguyu, o coşkuyu katamıyorsa kendisi de  dinleyenler de tat almaz. Sese sevinç, beğeni, sevgi gibi duygular  katılmasıyla okuma ve konuşmalara canlılık kazandırılabilir. Bu  canlılığı vurgu ve tonlama sağlar.  
3. Konuşurken  yapılacak yanlış vurgu ve tonlama anlam karışıklığına yol açar,  konulmadan beklenilen sonuca ulaşılamaz, yanlış anlamaları ancak doğru  bir tonlama önler. 
4. Eş sesli sözcüklerin anlamı vurguyla belirginleşir. (Denizli’nin denizli bir şehir olmadığını biliyor musunuz?)
5. Doğru tonlamayı yapabilmek için hakim olan duyguyu bilmek şarttır. (Artık sus!-Emir; Artık sus!-Yalvarma)
Sözcüklerdeki  bazı hecelerin diğerlerine göre daha baskılı ve şiddetli söylenmesine  vurgu denir. Türkçede vurgu genellikle son hecededir.  Vurgu; Söze duygu  ve ahenk katmakla konuşmayı tekdüzelikten kurtarır, söze doğru değeri  kazandırır, anlatılanın kavranmasını kolaylaştırır. Sesi söyleyişi  canlandırır.
VURGU VE ÇEŞİTLERİ
A. Sözcük Vurgusu:
1. Tek heceli sözcükler vurgusuzdur (“ En, pek, çok” gibi zarflar hariç).
2. Çok heceli sözcüklerde vurgu genellikle son hecededir. Yer adlarında durum değişebilir.
a. İki heceli yer adlarında vurgu baştadır (İzmir, Konya, Samsun …)
b. Çok heceli yer adlarında başa doğru sürülür; güçlü hecede yerleşir (Ardahan, Çankırı, Tunceli…).
c. Birinci hece bir iki sesli; İkinci hece üç-dört sesli ise ikinci hece vurguyu üzerine çeker (Antalya, Denizli…).
3. Birkaç zarf, bağlaç ve ünlemde vurgu baştadır (Şimdi, haydi, ancak…)
Not: Cins adları özel yer adları olarak kullanılınca vurgu başa doğru kayar. “Kartal büyük bir kuştur. Kartal’dan gelen tren.”
4. Ekler genel olarak sözcük sonundaki vurguyu üzerlerine çeker (Çiçek, çiçekler, çiçeklerimiz, çiçekli).
5. Yalnız şular vurguyu üzerine çekmez. Vurgu kendinden önceki hecede kalır.
a. Olumsuzluk eki: -me, -ma (Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.)
b. Soru eki: mi (Geldin mi?)
c. -ce eki: küçültme anlamında vurguyu üzerine çeker. (bolca, güzelce…) Küçültmeden başka anlam ifade eden –ce eki vurguyu üzerine çekmez (kardeşçe, bence…).
ç. “ile, ise, idi, imiş, iken” sözcükleri ek haline gelince vurguyu üzerine çekmez. Tebeşirle, kardeşiyle, çalışkandı.
d. Ek-fiilin geniş zaman tipinin –im, -sin, -iz, -siniz, -dir ekleri vurguyu üzerine çekmez. (Çocuksun, kardeşiz…)
Not: Ek-fiil olmayan –im vurguyu üzerine çeker. [(Ben) öğretmenim, (benim) öğretmenim]
e. ki ve de bağlacı vurguyu üzerine çekmez. Ayşe de geldi, bilirsiniz ki…
B. Cümle Vurgusu: Cümlede  en anlamlı sözcük vurgu ile belirlenir. Bazı sözcüklerin söyleyiş ve  cümledeki görevi bakımından baskılı söylenmesine cümle vurgusu denir.
1. Sonda bulunmayan yüklemler özel olarak vurgulanır. 
2. Cümlede  yükleme yakın olan sözcükler daha vurgulu söylenir. Bu nedenle cümlede  vurgulanmak istenen öğe yükleme yaklaştırılır. Sözcüklerin sırlarını  değiştirmeden de belirtme vurgusu ile cümleye farkı bir anlam  kazandırılır. 
3. Cümle başında virgülle ayrılan özneler de vurguyu kendi üzerine çeker.
C. Şiddet (Berkitme) Vurgusu: Söze daha çok kuvvet vermek, dikkati canlandırmak için kimi sözcüklerin şiddetli söylenmesidir. (İnsafsız benden beş kuruşu esirgedi.).
Şiddet  vurgusunun en belirgin olduğu yerler beğenme, gücenme, kızma gibi  yerlerdir. Şiddet vurgusu hitaplarda görülebilir. Pekiştirme sıfatları,  niteleme sıfatları, asıl sayılar bu vurguya elverişlidir.
D. Dize Vurgusu: Şiirlerde,  dizelerde görülen sözcük vurgusuna “dize vurgusu” denir. Dize  vurgusuyla şiirdeki anlam belirginleşiri söyleyiş güzelliği ve inceliği  artar.
TONLAMA
Tonlama  ses titreşimlerinin yükselip alçalmasıdır. Konuşmaya hâkim olan ana  nokta, çeşitli ses değişiklikleridir. Heyecan, korku, telaş, öfke gibi  durumlarda konuşma hızı artar; sevgi, üzüntü, saygı gibi durumlarda hız  azalır. Konuşma anındaki hız; duygulara, kişiliğe, yere ve dinleyicinin  niteliğine göre değişimler gösterir. Seslerin çeşitliliği,  perdelenmedeki farklılıklar konuşmada ezgiyi sağlayan ve besleyen  kaynaktır. Yanlış tonlama, yanlış vurgulamaya dayanır. Her ikisi birden  cümlenin doğal ezgisini bozar. Anlam aktarımını engeller, anlatım  inceliklerinin ve etkileme gücünü düşürür. Konuşmadan beklenilen sonuç  elde edilemez.
DURAKLAMA VE ULAMA
1. Bir  cümle –hele uzunsa- baştan sona ayrı tonda, aynı ritimde okunamaz.  Ayrıca sözcükleri okurken onlara canlılık kazandırmak, renk vermek de  noktalamaya dikkat etmekle sağlanır. Soluk alma yerleri, duraklar,  vurgular ve noktalama işaretleri cümlede bir çeşit bağlantı araçlarıdır.  Onlarsız doğru ve iyi bir anlatım düşünülemez. 
2. Konuşmayı  bozan ve çirkinleştiren sebeplerden biri cümlelerin akıcı olmayışıdır.  Türkçenin konuşma dilindeki önemli kurallarından biri olan ulamayı  bilmemek konuşmayı, okumayı olumsuz etkiler.
3. Ulama  bir sözcüğün sonundaki ünsüz harfin bir sonraki sözcüğün başında  bulunan ünlü harfe bağlanıp birlikte söylenmesidir. Ulama söz akışına  pürüzsüzlük ve tatlılık verir. Uygun ulama ile yapılan konuşmalar ve  seslendirmelerde ses bir nehrin akışı gibi sakin ve düzenlidir.
Ulamanın Yapıldığı Yerler:
1. Sessiz harfle biten bir sözcüğün son harfi, sesli harfle başlayan yanındaki sözcüğün ilk harfiyle birleşir. 
   Kitap (Kitap aldı.)      Kita baldı.
2. Asıllarında  sonu “b, c, d, g” ile biten sözcükler eksiz kullandıklarında “p, ç, t,  k” ile söylenir. Yazı dilinde sonlarına ünlü ile başlayan bir ek  aldıklarında yumuşak konumlarına döner. Yazı dilinde sert olan harf  ulamayla yumuşar.
   Yemekhane-yemekane   Erik hoşafı-erikoşafı
3. Türkçede  sözcük sonundaki “k” ünsüzü, “h” ünsüzü ile başlayan bir sözcük ile yan  yana geldiğinde “h” ünsüzü düşer, iki sözcük birbirine bağlanır. 
   Koşuştururken okulu unuttu (Konuşma ve yazı dilinde aynıdır.) 
4. Eğer sözcükler arasında durak olursa kurala uygun olsa da ulama yapılmaz.
   Ne için-niçin; Ne asıl-nasıl
5. Bazı durumlarda iki ayrı sözcüğün tek heceli olan ilk sözcüğünde bulunan ünlü düşer ve iki sözcük birleşir.
DURAKLAMA
Bir  konuşmanın sıkıcı ve anlaşılmaz olmaktan kurtulması için söz söylemenin  doğallığı içerisinde bazı yerlerde nefes alınır. Buna duraklama denir.  Özellikle konuşmanın ana fikirleri üzerinde duraklama yapılmalı, bir  konuşmanın başarılı olabilmesi için nerelerde, ne kadar duraklama  yapılması gerektiği bilinmelidir. 
Bir konuşmacının duraklama yapacağı yerler şunlardır:
1. Konuşmaya noktalama işaretleri getirebilmek için: Noktalama  işaretleri bulunmayan bir yazı okuyucuyu şaşırtır, sinirlendirir,  sıkıntıya düşürür, duraklamasız bir konuşma da aynı tepkiyi doğurur. 
2. Nefes alıp verişleri kontrol etmek için: Konuşmacı ve dinleyiciyi rahatlatır.
3. Dinleyicilerin sessizliğini sağlamak için: Konuşmaya başlamadan önce dinleyicinin ilgisini çekmek için çalışılır.
4. Ana noktaları vurgulamak için: Konuşmanın belirli bölümlerinde yapılan duraklama dinleyicinin özellikle anlaması gereken noktaları ifade eder.
5.Konuşmanın sona erdirildiğini hissettirmek için: Konuşmanın  sonuna gelmeden önce bir adım öne, kürsü arkasında ise kürsü önüne  geçmek dinleyicinin dikkatini konuşmacı üzerine çekecek bitiş  cümlelerinin belirli yerlerinde duraklama konuşmanın daha iyi  anlaşılmasını sağlayacaktır. Duraklamalar düşünce ve duyguları en derin  anlamlarıyla anlatmaya yarar. Bunun için büyük hatipler konuşmalarına  güç katmak için duraklamaya özen gösterir.
Doğru Duraklama İçin Öneriler
Yavaş  yavaş okuyun. Okumak için epeyce zaman ayırınız. Noktalamaların işaret  ettikleri yerlerde duraklayın, her virgüle dikkat ediniz. Büyük harfle  başlayan her yerde duraklayın. Okuduklarınızı iyi anlayamadığınız zaman  da duraklayınız.
 
 
 
konuşma sırasında nefes alıp verme yerlerini de yazsaydınız çok iyi olurdu. ama yok:(
YanıtlaSilçok güel ellerinize saglık
YanıtlaSilgerçekten güzel ama o diyafram değil diafram
YanıtlaSilvalla aradığımın hepsi yokkkkkkk :(
YanıtlaSil9.sınıfa özel konu başlığı açarsanız sevinirim.
YanıtlaSilİlk iki başlıktada toplum diyor hatalı yazılması bir tanesi kişiye olacak
YanıtlaSilçok işimi gördü teşekkürler
YanıtlaSilCok sagolun
YanıtlaSilçok teşekkrler sınava gircem yarın bi kaç şey kaptım sayenizde allah bin kere razı olsun :)
YanıtlaSilKardeşim 11. Sinifsan yarin yazilimiz var kitap aldrmadilar ünüte değerlendirme soruları varmış kitapta 13 soru içinde de atasözü ile ilgili bi soru da varmış bana bi yanıt ver başkan ben instagramimi verim de bi atarmisin 😄😄lütfen
SilGerçekten İşime Yaradı Saolun :)
YanıtlaSilTeşekkürler Allah Razı Olsun işime yarıyacağına düşünüyorum yarın sınavım var azcık çalışçam diğer zamanımı kopya hazırlıycam saolun :) :) <3
YanıtlaSilEn az dili konuşur insanın !..
YanıtlaSilLA YAZDIM BUNLARI HOCA KIZDI KAFAMA VURDU BİZDEN ÖNCE NİYE GİDİYON DİYE
YanıtlaSileksik çok
YanıtlaSilaradım konuyu burada buldum teşekkürler :D
YanıtlaSilelif :))
Cokk güzel Yam kopya hazirlalmalik
YanıtlaSilçok beğendim güzell öğrencilere göre ii süper
YanıtlaSilÇok güzel
YanıtlaSil