Sitemizi Facebook'ta Beğenmek İster misiniz?

3 Nisan 2011 Pazar

Sınav Kaygısını Artıran Anne Baba Tutumları


Sınav Kaygısını Artıran Anne Baba Tutumları
  • Çocuklarınızdan çok erken yaşlardan itibaren sürekli ve performansının üzerinde başarı beklemeniz ve bunu sık sık tekrarlamanız,
  • Herhangi bir başarısızlık ve yetersizlik durumunda olumsuz eleştirmeniz, olumsuz sıfatlar takmanız (ki çocuklarınız kendisine atfettiğiniz sıfat ve başarısızlıkları benimseyip, kabullenebilir),
  • Çocuğunuzun çalışma yöntemi ve zaman planlamasına yönelik yaptığınız olumsuz eleştiriler (Bu kadar çalışma ile hiçbir şey yapamazsın),
  • Sınavı kazanamadığı takdirde çocuğunuzun gelecekteki yaşantısının nasıl olacağına ilişkin tahminleriniz (Eğer kazanamazsan iyi bir mesleğin olamaz, her şey biter, nitelikli bir işe sahip olamazsın),
  •  Sınavın sizin ve çocuğunuz açısından bir kişilik ölçüsü olarak görmeniz (Hepimiz rezil oluruz),
  • Onun yaptığı ve elde ettiklerini takdir etmeyip, daha iyisini yapmasını istemeniz, onu başkaları ile kıyaslamanız (bu şekilde çocuğunuzda gelişmesine neden olabileceğiniz mükemmeliyetçi ve rekabetçi kişilik yapısı kaygıyı artırır) gibi tutum ve davranışlar sınav kaygısının artmasına ve baş edilmesi zor bir hâl almasına neden olmaktadır,
Ayrıca;
  • Sizin kaygınız yoğun oldukça çocuğunuzun da kaygısı artacaktır. Dolayısıyla sınav başarısı konusunda yaşadığınız kaygı çocuğunuzun performansını düşüren bir nedene dönüşebilmektedir.
  • Sınav hazırlığında nelere öncelik verileceği, eksikliklerin nasıl tamamlanacağı ve sınavda gösterilen performansın ne olacağı konusu siz söz ettikçe, çocuğunuzu da kaygılandırıp, onun dikkatini dağıtacaktır,
Sonuç Olarak:
Sınavda başarılı olmak için belirli düzeyde kaygıya gerek vardır. Anne-babanın çocuğunu teşvik için kaygısını arttırması, beklenenin tam aksine sonuç verir.
Ailenin küçük yaştan başlayarak çocuktan yüksek başarı beklemesi, eleştirmesi, yargı ifadesi taşıyan sıfatlarla nitelemesi ve cezalandırması çocuğun kendine olan güvenini sarsar ve kaygı düzeyini yükseltir. Kaygı düzeyi yüksek çocukların geçmişinde mutlaka bu özellikler vardır.
Anne-babanın kendi özlemleriyle çocuklarının sınırları arasında gerçekçi bir denge kurmalarında yarar vardır.
Çocuğun geçmiş okul hayatında ve okul dışı faaliyet1erinde göstermiş olduğu başarı onun sınırlarını ve gelecek performansını tahmin etmek için genel bir ölçü olarak kullanılabilir.
Çocuğunuz sınavda başarılı olamazsa, gideceği okulu ona bir ceza gibi göstermeyin. Çünkü istediğiniz okulu kazanamazsa, böyle bir durumda gideceği okulu sevmesine ve başarılı olmasına imkan kalmaz.
"Sınavı kazanma" nın hayatın "tek" ve "kesin" aracı olduğunu düşün­meyin.
"Ders çalışmak" ve "sınav kazanmak" uğruna çocuğunuzla olan yakınlığınızı tehlikeye atmayın. Aranızdaki sıcaklığın hayat boyu devam etmesi her şeyden önemlidir.
Sizin hayat görüşünüz ve yolunuz çocuğunuza çizmeye çalıştığınız gibi mi? Değilse, çocuğunuzun sizi örnek aldığını düşünün ve ona karşı daha yumuşak olun.
Siz okuyan bir insan olduğunuz halde, çocuğunuz okumak istemiyor veya başarısız oluyorsa, bunun tercihi olduğunu kabullenin. Bu noktada olgun insanın tanımını hatırlayın; "Olgun insan sonucunu değiştiremeyeceği olayları kabul eder."
 Ailelere Öneriler:
  • Çocukları motive etmek için kaygı ve tehdit yolu tercih edilmemeli, (“Bu gidişle kazanamazsın, bu kadarcık çalışma ile bir şey olmaz” gibi ifadeler sadece kaygıyı artırır ve çocuğun özgüvenini azaltır)
  • Çocuklarınızı gerçekten çok iyi tanımalı ve onlarla ile ilgili gerçekçi beklentiler içinde olunmalı,
  • Sınava ne kadar süre kaldığını çocuklara sık sık hatırlatmamalı,
  • Çocuklarınızı bir başka çocukla kıyaslamamalı,
  • Deneme sınavı sonuçlarını bir kriz olarak değil bir fırsat olarak değerlendirilmeli (deneme sınavında alınan puanlar, yapılabilenler ve yapılamayanların gerçekçi değerlendirmesi yapılabilir bir sonraki sınava kadar neler yapılabileceğinin bir stratejisi belirlenebilir),
  • Çocukların olumlu yönlerini görmeye çalışmalı ve bu yönleri takdir edilmeli,
  • Çocukların duygularına önem verilmelidir.      


Benzer Yazılar



0 yorum:

Yorum Gönder