Sitemizi Facebook'ta Beğenmek İster misiniz?

20 Haziran 2011 Pazartesi

Tam Öğrenme Modeli - Bloom


KPSS, ÖYT, öğretim teknikleri, öğretim yöntemleri, tam öğrenme ders notları, bloom, taksonomisi, konu anlatımı, ders notları


Bloom, Carrol’un kavramsal modelinden faydalanarak birçok eğitim ve öğretim etkinliğine temel olan bir model geliştirmiştir. Tam öğrenme adı verilen bu model hemen hemen tüm öğrencilerin, kazandırılması planlanan davranışları öğrenebilecekleri görüşünü temel alır. Öğrenme oluşumunu birçok faktör etkilemektedir. Bunların bir bölümü zekâ, genel yetenek, kişilik özellikleri, ailenin sosyo-ekonomik statüsü gibi değişmeye dirençli değişkenlerdir. Diğer bölümü ise öğretimin niteliği, harcanan zaman, öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal giriş davranışları gibi değiştirilebilir özelliklerdir. Bloom, öğrenmeyi etkileyen değiştirilebilir özellikleri etkilice kullanarak öğrencilerin yeni davranışları öğrenebileceğini belirtir.

Bu modele göre öğrencilerin öğrenme düzeylerini etkileyen üç önemli bağımsız değişken vardır. Eğer bu değişkenler kontrol altına alınabilir, iyi planlanır ve uygulanırsa öğrencilerde tam öğrenme gerçekleşmiş olur.
  
1. Giriş davranışları 
2. Öğretim hizmetinin niteliği 
3. Öğrenme ürünleri

GİRİŞ DAVRANIŞLARI
Öğrencinin ön öğrenmelerini, entelektüel yeteneğini, gelişimini, güdüleme durumu ve öğrenme yeteneğinin sosyal-kültürel belirleyicilerini kapsamaktadır. Öğrencinin öğrenme sürecine girebilmesi için öğrenciye kazandırılması planlanan hedef davranışların ön koşul olan öğrenmelere sahip olması gerekir. Bu nedenle öğretme sürecinin başında giriş davranışların kazanıp kazanılmadığı belirlenmelidir. Öğrencilerin giriş özelliklerini iki grupta incelemek mümkündür.

a)      Bilişsel giriş davranışları; ön öğrenmeler genellikle bir önceki üniteyle ilgili öğrencinin bilgi birikimini ifade ederken bilişsel faktörler ise daha genel ve ön öğrenmeyi de etkileyen zihinsel işlemlerdir. Sözel-işlemsel yetenekler, okuduğunu anlama gücü, iletişim becerisi, dinleme becerisi, problem çözme becerisi gibi özelliklerdir. Öğrencinin öğrenme ünitesindeki performansını doğrudan etkileyen bu faktörler, özellikle öğretimin ilk yıllarında gerçekleşmekte ve zamanla çok zor değişebilmektedir.

b)      Duyuşsal giriş davranışları; öğrencinin dersin konusuna karşı ilgisi, tutumu ve akademik benlik kavramını içermektedir. Başarıyı belirlemede en yüksek etkiye sahip olan akademik benlik kavramı, öğrencinin öğrenme özgeçmişine dayalı olarak hedeflerle tutarlı öğrenme düzeyine ulaşıp ulaşmayacağına ilişkin kendini algılayış tarzıdır. Duyuşsal giriş özelikleri okul, ders, öğretmen veya öğrenciden kaynaklanabilir. Bu davranışları olumlu hale getirmek için öğrencinin başarılı olma gereksinimi karşılamak gereklidir. Bu amaçla her öğrencinin bireysel hızına uygun olarak seçenekli öğretme-öğrenme yolları ile öğrenmesini sağlamak, dolayısıyla eğitme sistemini seçicilik ve etkileyicilikten kurtarmak gerekmektedir.

ÖĞRETİM HİZMETİNİN NİTELİĞİ
Eğitimin niteliğinin en önemli göstergesi olan dersin öğrencilere anlamlı gelmesidir. Dersin anlamlı hale getirilmesi öğretmenin ders materyallerini düzenli olarak vermesini, organize etmesini gerektirir. Öğrenciler farklı bilgi düzeylerinde, beceri oranlarında ve farklı güdülerle sınıfa gelirler. Bu problem uygun eğitim düzeyini sağlamak için öğretmenlerin önceden hazırlanmasını gerektirir. Eğitim başarısının etkisinin öğrenciden öğrenciye farklılık göstermesi kaçınılmazdır. Öğretmen dersi iyi öğreteceğinden emin olduğu halde, bazı öğrenciler diğerlerinden daha yavaş, bazıları ise daha hızlı öğreneceklerdir. Öğretmenler bütün öğrencilerine kişisel ihtiyaçlarına uygun materyaller verebilir ya da onların kendi sevilerinde çalışmalarına izin verebilirler. Öğretim hizmetlerinin niteliğini büyük ölçüde dört öğe belirlemektedir.

a)  İpuçları; Öğrenme sürecinde, öğrenciye neyi öğrenebileceği, bunları öğrenirken ne yapacağını anlatmak için kullanılan faaliyetlerin tümüdür. Sorulan soruya tam yanıt veremeyen öğrenciye bir sözcüğün, bir sesin veya bir hareketin hatırlatılması bir ipucu olabilir. Öğrenme-öğretme sürecinde kullanılan başlıca ipuçları
Sorular sorma
Örnekler verme
Açıklamalar yapma
Kaynak kitaplar
Gerçek varlıklar ve olaylar
Numuneler ve modeller
Konuşma sırasındaki vurgular, ses tonu
Yönergeler
Grafik, şema ve haritalar

b)  Pekiştireç; pekiştirme davranışın tekrar edilme sıklığını arttırma işidir. Sınıfın içerisinde kullanma sıklığı farlılık gösterebilir. Öğrenme kuramlarının birçoğu öğrenmenin pekiştirmeyle birlikte olması halinde daha etkili olduğu görüşünde birleşmektedir. Olumlu ya da olumsuz pekiştirme yapılabilir. Pekiştireçleri etkili kullanmak için;
Pekiştireç öğrencinin gelişim özelliklerine uygun olmalıdır.
Pekiştireç sosyal, kültürel ve ekonomik özelliklere uygun olmalıdır.
Öğrenci için anlamlı olmalıdır.
Olumlu davranıştan hemen sonra verilmelidir.
Zor ve karmaşık konuların öğretilmesinde sürekli pekiştireç kullanılmalıdır.

c)   Öğrenci katılımı; Öğrencinin istenilen davranışı kazanması için kendisine sağlanan ipuçları, pekiştireçler ile belli bir düzeyde açık ya da kapalı şekilde etkileşmesi ve bu çabayı davranışı kazanıncaya kadar devam ettirmesidir. Öğrenciler öğrenme sürecine etkin katıldıkları süre içinde daha kalıcı izli öğrenme yaşantılarına sahip olmaktadırlar. Öğrenmede yaşantı zenginliği önemlidir. Öğrenciler soru sorarak, problem çözerek, örnek vererek öğretim sürecine aktif olarak katılabilirler. Öğrencinin aktif katılımını onun hazır bulunuşluk düzeyi ve çevre koşulları belirler.

d)  Geribildirim, düzeltme; öğrenciye kendi öğrenmesi ile ilgili sonuçları, ulaştığı düzeyi bildirmedir. Bloom’a göre genel olarak geribildirim (feedback) işlemleri, öğrenme ünitelerinin sonunda uygulanarak, o ana kadar öğrencilerin neleri öğrenmiş oldukları ve tam öğrenme seviyesine erişebilmeleri için daha neleri yapmaları gerektiğini ortaya çıkarma amacını gütmektedir. Düzeltme ise gerek öğretmen ve gerekse öğrencinin tarafından ulaşılamayan hedeflerin, gerçekleşmeyen veya olumsuz olarak ortaya çıkan durumların etkinliği içerisinde düzeltilmesidir.

ÖĞRENME ÜRÜNLERİ
Öğrenme düzeyini ve çeşidini, öğrenme hızını, duyuşsal ve bilişsel ürünleri kapsar. Tam öğrenme stratejisiyle öğrenen öğrencilerin öğrenme hızında artma beklenmektedir. Ayrıca öğrenci tam öğrenme yoluyla daha başarılı olacağından üniteye, derse, okula karşı ilgi, olumlu tutum ve akademik benlik kavramları gelişmektedir.

Tam öğrenme stratejisinin uygulanması
1) Dersin hedef-davranışları ile bu hedef-davranışların kazandıracağı öğrenmenin belirlenmesi. Ünitelerin hedef-davranışları ve öğrenme içeriğinin ayrıntılı olarak belirlenmesi
2)  Bir dersin kapsamı öğrenme ünitelerine ayrıştırıldıktan sonra, her bir ünitenin öğrenebilmesi için gerekli olan ön koşul davranışlarının belirlenmesi
3)  Yeni bir ünitenin öğretimine geçmeden önce öğrencilerin ön koşul davranışlarına sahip olup olmadıklarının bilişsel giriş davranışları (BGD) testi ile belirlenmesi
4) BGD testi sonuçlarına göre ünitedeki davranışların öğrenilmesi için gerekli fakat eksik olan ön koşul davranışları tamamlama etkinliklerinin yapılması
5) Tamamlama öğretiminden sonra ünitedeki yeni davranışları kazandırmaya dönük, öğrencilerin etkin katılımının sağlanacağı öğretme-öğrenme etkinliklerinin düzenlenmesi
6) Ünitede yer alan tüm davranışları kazandırdıktan sonra izleme değerlendirmesinin yapılması. Değerlendirmeye konu olacak izleme testi, ünitede kazandırılmaya çalışılan tüm davranışları yoklamalıdır.
7)  İzleme değerlendirilmesinden sonra belirlenen tam öğrenme ölçütüne ulaşamayan öğrencilerin, öğrenme eksik ve yanlışlarını düzeltmek üzere ek öğretme-öğrenme etkinliklerinin yapılması
8) Ek öğretme-öğrenme sürecini tamamlayan öğrencilere, daha önce uygulanan izleme testine paralel bir izleme testi uygulayarak, öğrencinin tam öğrenme ölçütüne ulaşıp ulaşmadığının belirlenmesi
9)  Öğrencilerin tam öğrenme ölçütüne ulaşması ile sonraki üniteye geçilmesi


Benzer Yazılar



0 yorum:

Yorum Gönder