Sitemizi Facebook'ta Beğenmek İster misiniz?

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Gazi ve Fikriye - Kitap Özeti


TÜRK DİLİ VE KOMPOZİSYON-1 DERSİ
KİTAP ÖZETİ

KİTABIN ADI

GAZİ VE FİKRİYE

KİTABIN YAZARI

HIFZI TOPUZ

YAYIN EVİ VE ADRESİ

REMZİ KİTABEVİ

BASIM YILI

2001



KİTABIN KONUSU:

Fikriye adındaki genç bir kızın Mustafa Kemal’e olan aşkı.
KİTABIN ÖZETİ:

Mustafa Kemal,Harbiye’de öğrenci iken,hafta sonu izinlerini üvey amcasının eşi olan,Makbule Hanımın evinde geçiriyordu.Fikriye’de o zamanlar küçük bir kızdı.Mustafa Kemal’e olan ilgisi de bu zamanlarda başladı.Mustafa Kemal Harbiye’den mezun olduktan sonra,görevleri nedeniyle uzun süre İstanbul’dan ayrı kalmıştı.Bu zaman aralığında Fikriye,onun hasretiyle başbaşaydı.

Mustafa Kemal,Milli Mücadele’yi başlatmak için,bazı fikirleridoğrultusunda İstanbul’a gelmiş,ilk iş olarakta Makbule Hanımların köşküne gitmişti.Makbule Hanım ve Fikriye O’nu göz yaşları içinde karşılamıştı.Fikriye büyümüş,güzel bir kız olmuştu.Mustafa Kemal’e olan ilgisini gizleyemiyordu.Mustafa Kemal’de bu ilginin farkına varmış,ama belli etmemiştir.

Mustafa Kemal,milli mücadele için Anadolu’ya geçmiş,Samsun,Amasya,Erzurum,Sivas derken,Ankara’ya gelmişti.Ulus’ta kalmaya başlamış,ve cumhuriyetin temellerini atmaya başlamıştı.

Fikriye ise biran önce aşık olduğu adamın yanına gitmek istiyordu.Mustafa Kemal’in Ankara’ya gidip,orda kalmaya başladığını duyunca,O’na haber gönderip,Ankara’ya gelmek istediğini belirtmişti.Olumlu cevap alınca dünyalar onun olmuş,hemen yola çıkmıştı.

Fikriye,Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal’in enbüyük yardımcısı olmuştu.Fakat hastalığa yakalanmış ve bitkin düşmüştü.Bunu paşasına belli etmemeye çaba sarfetmişti.Ancak savaş bittikten sonra,Mustafa Kemal bunu fark etmiş,ve tüm itirazlarına rağmen onu Almanya’ya,tedaviye göndermişti.

Bu süre içinde Mustafa Kemal,İzmir’de Latife adında biriyle tanışmıştı.Latife,kültürüyle Mustafa Kemal’i etkilemişti.Zaten kendiside her genç kız gibi paşaya aşıktı.Bir süre sonra da evlenirler ve Çankaya’ya yerleşirler.

Evlilik haberini duyan Fikriye yıkılmış ve tedavisini yarıda kesip hemen Ankara’ya dönmüştür.Çankaya’ya gitmiş fakat Latife’nin engellemeleri sonucu paşasıyla görüşememişti.Bunun üzerine köşkten dönerken göğsüne tabancasını doğrultup intihar etmişti.Hemen hastaneye kaldırılmış ve kurtarılmış,fakat bu sefer de hastalığının ilerlemesi sonucu ölmüştür.

Mustafa Kemal,Fikriye’nin ölümüne çok üzülmüştü.Çünkü onun,kendisini ne kadar sevdiğini biliyordu.Yıllar sonra kardeşine şunu söyler:”Beni iki kadın sevdi;biri kendim için,diğeri mevkiim için.”

KİTABIN ANAFİKRİ: 

Gerçek aşkta mevkiinin hiçbir önemi yoktur.

KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Mustafa Kemal: Kendini vatanın bağımsızlığına adamış, fakat aynı zamanda aşka da vakit ayırabilmi. Ama asla ikisini birbirine karıştırmamıştır.

Fikriye: Hayatını Mustafa Kemal’e adamış, onun için tüm sıkıntılara göğüs germiş ve O’nu kaybedince canına kıymıştır.
KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

Kitap,aşkla savaşı,sevinçle üzüntüyü bir arada anlatan,akıcı ve sürükleyici bir kitaptır.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:

HIFZI TOPUZ
1923
yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni (1942), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni (1948) bitirdi. Strasbourg Üniversitesi’nde devletler hukuku ve gazetecilik alanlarında yüksek lisans (1957-59) ve yine Strasbourg Hukuk Fakültesi’nde gazetecilik alanında doktorasını yaptı (1960). 1947-58 yılları arasında Akşam gazetesinde önce istihbarat şefi, sonra yazı işleri müdürü olarak çalıştı. İstanbul Gazeteciler Sendikası’nın kurucuları arasında yer aldı ve başkanlığını yaptı. Paris’te UNESCO Genel Merkezi’nde Özgür Haber Dolaşımı şefi olarak çalıştı (1959-1983). Uluslararası gazetecilik örgütleri arasında mesleksel işbirliği, basın ahlâkı, gazetecilik eğitimi ve gazetecilerin korunması projelerini yönetti. Afrika ülkelerinde, Hindistan’da, Filipinler’de gazetecilik eğitimi seminerleri düzenledi. Kara Afrika'da kırsal basın projesini oluşturdu. 1962 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin, o zamanki adıyla Basın-Yayın Yüksek Okulu’nun kuruluşu için, Paris’te UNESCO’nun merkezinde ilk projeleri hazırladı. TRT’de Radyolardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’nda bulundu (1974-75). 1986’da halen başkanlığını sürdürdüğü İletişim Araştırmaları Derneği’ni (İLAD) kurdu. Vatan, Milliyet ve Cumhuriyet gazeteleriyle çeşitli dergilerde diziler ve inceleme yazıları yazdı. Anadolu Üniversitesi, Galatasaray ve İstanbul Üniversiteleri iletişim fakültelerinde basın, radyo-televizyon tarihi, uluslararası iletişim ve siyasal iletişim dersleri verdi.

ESERLERİ:
Türk Basın Tarihi, Hava Kurşun Gibi Ağır,  Fikret Mualla,  Gülümseyen Anılar, Bana Atatürk`ü Anlattılar,  Başlangıçtan Bugüne Dünya Karikatürü, Abdülmecit,  Türk Kültürü ve Kimliği,  Paris `68: Bir Devrim Denemesi,  Başın Öne Eğilmesin, Özgürlüğe Kurşun,  Kara Çığlık,  Çamlıca`nın Üç Gülü "Milli Mücadelede", Devrim Yılları,  Gazi ve Fikriye,  Meyyale,  Tavcan, Türk Basın Tarihi 100 Soruda Başlangıçtan Bugüne, 2. Mahmut`tan Holdinglere Türk Basın Tarihi, Paris`te Son Osmanlılar,  Taif`te Ölüm,  Hatice Sultan,  Elveda Afrika Hoşçakal Paris

Arama Motoru

Benzer Yazılar



1 yorum:

  1. Bence çok ayrıntılara yer verilmemiş daha güzel olabilirdi

    YanıtlaSil