Sitemizi Facebook'ta Beğenmek İster misiniz?

13 Ekim 2015 Salı

Türk Tiyatrosu ve Atatürk, 5. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı, Dinleme Metni, 5N1K Etkinliği


TÜRK TİYATROSU VE ATATÜRK
Türk tiyatrosunun can çekiştiği, kısırlaşmaya yüz tuttuğu günlerdi. Geleneksel sahne oyunlarımızdan olan Karagöz-Hacivat, Meddah, orta oyunu unutulmuştu. 11 Nisan 1930 Cuma gecesi Marmara Köşkü’nde biz sanatçılar Atatürk’le birlikteydik.

Atatürk gibi büyük bir insan elbette bizi yalnızca ağırlamak için oraya çağırmazdı. Oyunlarımızı en sıcak bir ilgiyle izledikten sonra bize verilecek bir emri, söyleyecek bir sözü vardı. Baş başa kaldığımız zaman şöyle dedi: (1)

– Siz, benim memleketimizde görmeyi candan özlediğim bir hayali gerçekleştirdiniz. Böylesine birbirine bağlı bir sanat topluluğunu kendi olanaklarınızla hazırlayıp bize getirdiniz, gösterdiniz. Şimdi ben devlet başkanı olarak size soruyorum. Hükümetten ne gibi bir yardım istersiniz?

Böyle bir soru karşısında hükümetten istenecek neler neler vardı. Maddi ve manevi sıkıntılarımız sonsuzdu.(2) Fakat o anda, Atatürk’ün gözlerine baktığımda, memleketin olduğu kadar tiyatronun da ileri günlerini duşundum. Geçmişin değil, geleceğin de önemini hatırladım. Biz, veremli bir aktörü Büyükada mezarlığına daha yeni gömmüştük, biri de sanatoryumda tedavi edilecekti. Böyle giderse birkaç yıl sonra Türk tiyatrosundan sıra sıra mezar taşlarından başka bir şey kalmayacaktı. Beni en çok ilgilendiren tiyatronun bizden sonraki durumuydu. Onun için benden cevap bekleyen Atatürk’e,

– Bir tiyatro okulu istiyorum Paşa’m, diyebildim.

Bu karşılıkla o günlerde beynimin içini saran yüklü düşünceden kurtulmuş gibi hafifledim.

Atatürk, Başkadan İsmet Paşa’yı davet ettirdi. İsmet Paşa’ya,

– Paşa’m, sizi rahatsız ettim. Fakat önemli bir hususu size arz etmek istiyoruz, diyerek beni tanıştırdı. Bana da:

– Haydi, isteğinizi Paşa’ya tekrarlayın, dediler.(3)

– Bir tiyatro okulu istiyoruz Paşa’m, dedim.

O akşam Atatürk, sanatçılara cömertçe iltifatta bulundu. Sonra sözlerini şöyle bitirdi:

– Efendiler! Hepiniz milletvekili olabilirsiniz. Bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatçı olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata adayan bu çocukları sevelim.
Muhsin ERTUĞRUL
(Düzenlenmiştir.)
(Bir gazete haberidir.)



Benzer Yazılar



6 yorum: